Trabzonspor’un geçtiğimiz sezon kiralık olarak forma giydirdiği Nijeryalı forvet Paul Onuachu gerek Afrika Uluslar Kupası için takımdan ayrılması nedeniyle, gerekse yaşadığı sakatlıklar yüzünden 38 lig maçının sadece 21 inde forma giymesine rağmen atığı 15 golle hem takımın en skorer oyuncusu olmuş, hem de Trabzon’u ve Trabzonspor’u benimseyerek büyük bir uyum sağlayarak

Bordo-Mavili taraftarın da kalbini kazanmıştı.

Ve böyle bir golcüyü bırakmak  istemeyen Trabzonspor kurmayları da Onuachu’yu yeniden kadrosuna katmak için harekete geçmişti.

Ne var ki uzun süren çabalar sonucu Onuachu’nun transferi bu yazının yazıldığı ana kadar  gerçekleşmemişti.

Buna gerekçe olarak ta kulübüSouthampton’un değil oynatmak  maç  kadrosuna bile  almadığı, üstelik Trabzonspor’dan başka talibi de olmayan Unuachu için 10 Milyon Euro bonservis ücretinde ısrar etmesi gösteriliyor.

Yani adamlar,’İhtiyaçları var mecburen alacaklar’düşüncesiyle’Tok satıcı’rolündeler.

ATAMAZSAN GOL ALAMAZSIN YOL

Lakin yapacak fazla bir şey de yok.

Zira MR  sonuçları belli.

Onuachu’suz Trabzonspor gol atamadığı lig maçında Sivasspor ile 0-0 berabere kalırken,yine gol atamadığı için Rapid Wien’e UEFA Avrupa Liginden elenip Konferans Ligine yönelmek zorunda kaldı.

Bu Ligde oynadığı ilk maçta deplasmanda karşılaştığıı İsviçre ekibi ST Gallen’i maçın ilk yarısında perişan edip 3 ‘ü yüzde yüzlük 4-5 pozisyon yakaladı ama bu maçı da kazanamadı.

Zira pozisyon var ama, bunları gole çevirecek oyuncusu yok!

Perşembe günü bu maçın rövanşında Papara Park’ta St Gallen ile oynayacağız.

Umalım bu kez gol atan biri çıkar da,Trabzonspor Konferans Ligine de veda etmez.

‘Bir tek ben bilirim’ iddiasındaki ulemalardan da ayrıca  konferans diinlemek zorunda kalmaz!

HESAP ORTADA!

Şimdi gelelim hesaba;

Onuachu olsaydı Trabzonspor büyük bir ihtimalle UEFA Avrupa Liginde yoluna devam eder ilk etapta 5 milyon Euro’yu cebe koyardı.

Bu fırsat kaçtı.

Konferans Liginin getirisi yaklaşık 3.5 milyon Euro..

İnşallah bu da kaçmaz..

Yani demem odur ki;7 milyon Euro’ya kadar çıktığı söyleyen Trabzonspor, olsa bir şey kazandırmayacak, olmasa bir şey kaybettirmeyecek bir oyuncu eksik alıp ta  onun parasının yarısını bile 7 ‘nin üzerine ekleseydi Onachu şimdi Trabzonspor’daydı..

Ve de çok büyük bir ihtimalle lige galibiyetle başlamış, yoluna da UEFA Avrupa liginde devam ediyor olurdu.

DEMEK Kİ OLUYORMUŞ!

Trabzon futbolunun veTrabzonspor’un genlerine ters düşen yarı ve geri ağırlıklı,orta sahada rakibe uzak temassız  acayip bir oyunun ‘futbol’ diye yutturulmaya çalışıldığıTrabzonspor taraftarı,uzun bir aradan sonra Trabzonspor gibi birTrabzonspor gördü sahada St Gallen maçının ilk yarısında.

Orta sahayı ele geçirip rakibi baskı altına alan,ileride basıp pozisyonlar bulan, özellikle sol kanadı iyi kullanan birTrabzonspor gol atamasa da gözlerimizin pasını silip ‘İşte bu’ dedirtti.

Bence bu maçın bir başka kazancı da, gözden çıkarılan Orsic’in tam kendisini bulduğunda tek başına maç kurtaracak yetenekte bir oyuncu olduğunu göstermesi oldu.

Öyle ya iyileştikten sonra neredeyse nadasa bırakılan Hırvat oyuncu buna rağmen böylesine etkili oynuyorsa bir kaç maç sonra  neler yapmaz..

Hele de Onuachu alınırsa sol kesmelerle ne goller attırır.

Ayrıca çoğu kişinin yazmaktan, söylemekten adeta usandığı’Orta sahamız bu kadar baskısız, temassız ,pasif oynarken Mendy stoperde değil burada oynamalı’ düşüncesinin de ne kadar yerinde olduğu çıktı ortaya..

Nitekim Mendy oyundan çıkmak zorunda kalınca orta saha düştü, rakip te kalemize üşüştü..

Allah’tan Portekizli hakem ile VAR işbirliği faul bir golle yenilmemize engel oldu.

GÖRDÜNÜZ MÜ FIRAT BEY?

Bu pozisyonda aklıma şimidilerde TV’de son ‘ Son sözü söyleyen uzman ‘ayaklarında program yapan  eski hakem Fırat Aydunusgeldi aklıma.Hani o,  corona döneminde Trabzonspor’a bekli de  şampiyonluğu kaybettiren berabere sonuçlanan Başakşehir maçında Nwakaeme’nin daha bariz bir şekilde çekildiği ama  Aydunus’un devam diyerek penaltıyı yediği pozisyon ..

Siz de gördünüz mü Fırat Bey?..

‘Kadir Sakallıoğlu’na minnet borcu’

‘Kırıkçı Kadir’

Yedi sekiz yaşlarındayken 3-4 metre yükseklikten düşünce sağ kolum omuz başından kırıldı. Trabzon’da biraz gecikmeli gittiğimiz iki hastanede de film olmadığından, röntgenle kırık saptanamamış, bu aşamada tıbbi olarak yapılacak bir şey olmadığı bildirilmişti. Kentten ayrılıp köye döneceğimiz sırada, kolu sargılı bir çocuğun babasıyla yanımızdan geçtiğini gören babam, çocuğun kolunun kimin tarafından sarıldığını sorunca; baba, Faroz Mahallesi’nde  “Kırıkçı Kadir” adlı bir “Usta”dan övgüyle söz edip çocuğunun kolunun onun sayesinde eski konumuna getirildiğini söyledi.

Ertesi gün bu güzel insanın yanına vardık. Hastaydı, yatıyordu. Koluma baktı, “Bu kolun kırılan bölümü yan bölüme kaynadı. Bu yapılmaz, yeniden kırılıp yapılsa tutmaz." dedi. Babamın hayli ısrarına dayanamayan bu güzel insan, bir öneride bulundu: “Çocuğu hamama götürün kurnayı dayanılmaz derecede suyla doldurun, 5 gün, günde 10 saat, bu kolu o sıcak suda bekletin, sonra gelin.” dedi. Denilen yapıldı. Sonrası kolum bu güzel insanın ellerinde, kırıldı, parçalandı, kırılan parça kırıldığı yere el yordamıyla eklendi. Hiçbir iğne ilaç verilmeden…

Sağ kolumu bu çaresizlik içinde eski konumuna getiren muhteşem insan Kadir Sakallıoğlu’nun Trabzon Sülüklü Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret ettim. Ona "Ey güzel insan, bu kol kesilip atılacakken, ona hayat verdin, zaman içinde 50 kitaba imza attı. Işıklar içinde uyu, size minnettarım.” dedim. (Üstat Ahmet Özer’in kaleminden)

Not: Rahmetli benim de top oynarken duvara çarpıp bilekten kırılıp 90 derece dışa dönen sol kolumu kendi yaptığı vişne rengi bir macun ve yumurtanın sarısı ile ovup yerine koyup  birkaç tahta parcası  desteğiyle sargı beziyle sararak hem de tek seansta  bir ay dolmadan eskisindende sağlam hale getirmişti.

Benden yana da rahmeti bol mekanı cennet olsun..