Ağustos bitiyor, bitiyor da yaz bitiyor mu acaba? Takvime göre evet, iklime göre hayır! Bana göre yazın en yorucu zamanlarındayız! Nem bir yandan, sivrisinek bir yandan! Bu ikisi olmasa, yaz, güzel mevsim aslında…
Ama yok ille duyacağız o sivrisinek vızıltısını.
Olur/ olmaz zamanlarda üstelik!..
Sadece vızıltı mı ya ısırığı!
Aman Allah’ım evlerden ırak!!!
Sinek ısırmamış da sanki kurdeşen dökmüşsün!
Akrep sokmuş gibi acıyor.
Kaşıdıkça, acısı artıyor!
Tüm tedbirler alınmıştı oysa…
Nereden giriyorlar eve?
Nereye saklanıyorlar?
Eskiden, sinekler böyle değildi.
Biyolojik silah mı bunlar yoksa!!!
Öyle tuhaflar ki yaz tatili için şehrimize gelenleri daha çok ısırıyorlar.
Tereyağı, peynir, mısır ununu alanlar, kabarmış vücutlarıyla dönüyor evine…
Şehir, yavaş yavaş boşalıyor…
Sadece yöresel ürünler alınmıyor Trabzon’dan…
Kuaförlük hizmeti de alınıyor, kıyafet alışverişi de yapılıyor.
Hazır gelmişken, saçımı da burada boyatayım /kestireyim diyenlerin sayısı hayli fazla!
Trabzon, bu konuda iyi bir yerde.
Bu sebeple tercih ediliyor.
Serde milliyetçilik de var ‘para şehrimizde kalsın’ da deniliyor.
Para dediysek öyle az bir miktar değil.
Her şeyin pahalı olduğu şehrimizde, kuaförlük hizmetleri de büyük şehirleri aratmıyor!
***
Bir okurumuz bu konudaki memnuniyetsizliğini dile getirmiş.
Yüklü miktar verip, hizmet alamayan bir hemşehrimiz kendisi!
Diyor ki “ iyi bilinen bir kuaförden randevu aldım.
Tatildeydi, sırf saçımı o boyasın diye bir hafta, dönüşünü bekledim!
Fakat istediğim sonucu alamadım. Benimle kendisi değil çalışanı ilgilendi.
O, diğer müşterileriyle, çayını kahvesini içip, sohbet etti. İstediğim saç, yapılamadı. Ankara’da tekrar kuaföre gidip, düzelttireceğim…”
***
İşini iyi yapmak, en dipten başlayıp isim yapmak önemli.
Başarı hikayesinin öznesi olmak önemli…
Çok önemli önemli bir şey daha var:
Sürdürülebilirlik!
Başarıyı, aynı standartta devam ettirebilmek.
Şımarmamak!
Güç zehirlenmesi yaşamamak!
Güvenilir olmak!
Alınan parayı hak etmek!
Müşteriyi memnun ederek göndermek!
Güzel şehir Trabzon aslında, böyle tatsızlıklar olmasa…