Hayat cesurları sever diye güzel bir özlü söz vardır. Futbol dünyasında da işler böyledir. Korkaklara nazaran cesurlar daha büyük işler yaparlar, daha büyük başarılara imza atarlar.

Bugün Türk futboluna kocaman bir korku iklimi hakim. Aman Fener’i üzmeyelim, Aman Galatasaray’ı üzmeyelim, Aman menajerleri üzmeyelim diye diye oyuncu havuzunda binlerce topçusu olan milli takım, üç beş kişinin elinde oyuncak olmuş.

Portekiz müsabakasında sakat diye sahaya sürülmeyen Mert Günok ülkenin bir numaralı kalecisi kenarda beklerken iğneyle sahaya çıkıyor, Portekiz maçında sakat diye sahaya sürülmeyen Arda maça onbirde başlıyor, takımı yakan, kalesine gol atan Samet ilk onbirde sahada ama hangi sebeptendir bilinmez Ajax’da onbir oynayan Ahmetcan düşünülmemiş..

Neresinden bakarsanız riya, neresinden bakarsanız adice.

Yazık çok yazık!

Oysa eyyam yapma adına yaptıkları her eylem Türk futbol kamuoyunun da tek forma altında birleşme şansının önünü kesiyor. Bu ekilen ayrılık tohumları sosyal medyadan, tribünlere, oradan da sahaya yansıyor.

Sahada birbiri için ölmesi gereken oyuncular arasında küslükler, iletişim sorunları ve daha birçok olumsuzluk hayat buluyor.

Tüm bu olumsuzlukların nezaretinde kalbimiz kırık, gönlümüz buruk geçtik televizyonun karşısına.

Çek’lerin daha istekli başladığını söylemeliyim. Topa daha çok sahip olan taraf millilerimiz olsa da daha fazla pozisyon bulan taraf Çekler oldu. Erken kırmızı kart sonrasında da işler çok değişmedi. Rakip savunmayı bir türlü aşamayan millilerimiz kaleyi bulan şut çekemeden ilk yarıyı bitirdi.

Son dakikalarda hızlı hücumda kalemizde net bir pozisyon verdiğimizi de söylemeliyim..

İkinci yarıya daha istekli, daha derli toplu başlayan taraf millilerimizdi. Barış Alper’in topunu zoraki çıkaran Çek kaleci Hakan Çalhanoğlu’nun şutunda çaresiz kaldı ve millilerimiz ikinci yarının beşinci dakikası yeni doluyordu ki golü buldu ve öne geçti (1-0).

Golden sonra anlamsız bir panik, çeklerin müsabakayı germesi ve sonrasında faul kokan bir gol ile beraberlik geldi(1-1).

Turnuvanın ilk iki maçını santraforsuz oynayan Montella’nın on kişi kalmış Çekya’ya karşı bile oyuna santrafor dahil etmek için son 15 dakikayı beklemesi korkaklığın nirvanası olarak adlandırılabilir.

Son 15 dakika oyuna giren Cenk’in galibiyet golü sanırım tüm Türkiye’ye bir mesaj vermiştir..

Korkaklar hergün, cesurlar birgün olür!