Trabzonspor'un Galatasaray maçında yaşadığı kıyıma taraflı tarafsız tüm spor medyası şahit oldu.3 puanı bir taraftan alıp diğer tarafa altın tepside sundular.Bu kıyıma en az Trabzonspor kadar Fenerbahçe tarafı da ses yükseltti. Peki neden?Asla adalet olsun ya da Trabzonspor’un hakkı teslim edilsin diye değil,Galatasaray’a yaratılan konfor alanından bizde isteriz dediler.
Bu hafta oynanan Eyüpspor Fenerbahçe müsabakasında da istediklerini aldılar zaten. Fenerbahçe’nin attığı golün iptal edilmesi, çıkması gereken 2 net kırmızı kartın çıkmadığı, Eyüpspor’un iptal edilen golü, ve daha niceleri ile Galatasaray maçında Trabzonspor’un doğrandığı gibi Eyüpspor’da Fenerbahçe müsabakasında doğrandı.
Peki bitti mi?
Bitmedi ve de bitmeyecek.
Bir hafta Galatasaray, bir hafta Fenerbahçe kollanacak ve bu böyle sürüp gidecek. Bu durum Trabzonspor camiası hariç kimseyi rahatsız etmiyor.Bu kirli düzenin çarklarına çomak sokacak bir tek takım var o da Trabzonspor. Onu da daha yarış başlamadan saf dışı ettiler. Oynanan oyunun da gelecek vaad etmemesi taraftarı bir miktar tribünden uzaklaştırdı. Ta ki Galatsaray maçında yaşananlara kadar.
Bu yaşananlar milat oldu ve büyük Trabzonspor taraftarı Ziya Paşa’nın sözünde olduğu gibi “Galiptir bu yolda mağlup” diyerek tribünlere koştu.Bir nevi ‘Ben üstüne düşeni yaptım şimdi sıra sizde’ mesajını verdi.
Şenol Hoca elindeki kısıtlı kadroyla, eksik bölgelere gençleri dahil ederek başladı müsabakaya. Stopere Ali Şahin’i Lounstram’ın partneri olarak oyuna dahil etmiş, Visca’nın belgesine de Cihan Çanak’ı monte etmiş.
Volkan Demirel’in öğrencileri Trabzonspor’u kendi birinci bölgesinde zaman zaman futbol dışına çıkan bir sertlikle karşıladı.Trabzonspor’un acemi savunma oyuncularının hata yapmasını beklediler vegeride bıraktığı geniş alanlara sarkma üzerine bir strateji belirlemişler.
İlk yarıda bu planın turtuğunu ve bu yarının en önemli kurtarışlarına Uğurcan Çakır’ın imza attığını, karşı karşıya önemli 3 kurtarış yaptığını söylemeliyim.
İkinci yarıya sarı kartlı Ali Şahin yerine Enis Destanı dahil ederek başladı Şenol Hoca. Bu değişiklikle sahada orjini stoper olan tek oyuncu da kenara alınmış oldu.
Enis Destan’ın dahil olması ile Trabzonspor’un çift santrafor ile sahaya yayıldığını Şenol Güneş’in risk aldığını söylemeliyim.
Şut çekme noktasında ilk yarıya nazaran daha etkili bir Trabzonspor görsek de yine Bodrumspor’un daha net gol pozisyonlarına giren taraf olduğunu söylemeliyim.
Volkan Demirel’in hamle oyuncuları Puskas ve Heller iken Şenol Güneş’in Umut Güneş’i oyuna dahil etmesi kadro derinliğimizin ne kadar yetersiz olduğunun resmi gibiydi.
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş misali gol atmasına en son ihtimal verdiğimiz oyuncumuz Malherio harika bir gole imza attı ve Trabzonspor’u 1-0 öne geçirdi.
Galibiyetin hayati derecede önemli olduğu bir haftada çolukla, çocukla 3 puanı kaptı Şenol Hoca.
Tebrikler çocuklar