İlk yarıda kötü bir Trabzonspor. Diğer maçlara nazaran bu maçta pas kaybı hat safhada, içlerinde futbola en yakın olanı Hamşik.
Topa da oyuna da hükmeden adam. En azından stili var. Ötekiler ise acemi çaylak mangası gibilerdi. Antalyaspor namağlup Trabzonspor’a öyle bilenmişler ki önüne geleni kırıp geçiriyorlar.
Sanki yıllarca Trabzonspor’la bir husumeti varmış gibi saldırıp durudurlar.
İlk yarıda Bordo-Mavili takım Cornelius’la golü bulmasına rağmen sahada top oynamak isteyen takım değildi sanki..
Biraz Hamşik, Dorukhan var ama sonuçsuz güçsüz! Haftalardır takımın en iyilerinden A. Kadir ve Siopis’i Abdullah hoca Antalya maçında neden on birde görev vermedi kulübede oturttu. Antalya’da şiddetli yağmur olması ve saha zeminin ağırlaşmasından dolayımı bu iki oyuncuyu oynatmadı. Düşünce bu ise bana göre yanlış. Maçın başlarında sakatlanan Nwakaeme’nin yerine Yusuf Sarı değil de A. Kadir Ömür girmeliydi.
Trabzonspor kazandığı topu rakibe atıyor.
Berat ekseninde dönmeden top atmıyor.
Antalyaspor daha canlı atak yapıyor. Golü de buluyor. Önce penaltıdan beraberliği sağlıyor. Sonra Dorukhan kendi kalesine topu gönderiyor. Trabzonspor’un namağlup unvanı Antalya’da son buluyor.
Trabzonspor'la bu Trabzonspor arasında dağlar kadar fark var. Abdullah hoca medet umduğu Yusuf Sarı ve Berat’a anlatmaya kalkarsa kargalar güler! Eğer Galatasaray iki oyuncu üzerine kuruluysa vay haline o takımın. Takım iskeletini bozarsan sakatlıktan yeni çıkan Bakasetas ve Peres’i oynatırsan olacağı budur.
Belli ki Trabzonspor’da üretim yok. Gol için çok adamla atak yok. Cornelius da çıkınca bir tek müzmin sakat Koita’dan gol kovalamak zorluğa yatırım.
Forvetinde gol atacak tek kişi yok.
Anlatılır gibi bir maç değildi. Trabzonspor kötü futbolu ile namağlup unvanı kaybetti. Bundan sonra kalan son üç maçında böyle kötü futbol ortaya koymaz.
Koyarsa vay halimize…