Bosna Hersek’te gezilecek yerlerin başında ülkenin başkenti de olan Saraybosna gelmektedir. Birçok medeniyete beşiklik etmiş olan bu güzel şehir Doğu ve Batı medeniyetlerinin sentezlendiği bir yerleşim yeri olarak da dikkat çekmektedir. Bunun göstergesi olarak da camiler ve kiliseler yan yana, koyun koyuna arz-ı endam etmektedir.
Saraybosna, adını Osmanlı döneminde “Sarajevo”, Türkçe anlamı ile “Saray Ovası” kelimelerinden almıştır. Birçok kültürün büyük bir hoşgörüyle bir arada yaşadığı bu şehirde cami, sinagog ve kiliseler bir aradadır. Sevgi ve hoşgörünün hayata hâkim olduğu bu Güney Doğu Avrupa şehrinde suç oranları çok düşük olduğu için huzurlu bir hayat sürmek mümkündür. Bu çok kültürlülük şehrin müziğine ve mutfağına da yansımıştır. Köklü ve kadim bir geçmişe sahip olan ve doğal güzellikleriyle kendine hayran bırakan bu şehirde hem Osmanlı hem de Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun izlerini görmek mümkündür. Şehir merkezi küçük olduğu için hemen her yere yürüyerek varılabilen bu mütevazı başkentte Belediye Binası, Katedral, Başçarşı, Latin Köprüsü ve çeşitli müzeler örülmeye değerdir.
Bosna Hersek’in baş şehri Saraybosna’nın en şirin ve en kalabalık mekânlarının başında bir Osmanlı yadigârı olan Başçarşı gelmektedir. Burası her çeşit dükkâna ev sahipliği yapan 15. yüzyıldan kalma tarihî bir yerdir. Bu kadim Balkan ülkesini bir vücuda benzetirsek Bosna Hersek’in kalbi burada atar. Hayat bir anlamda burada başlar ve biter.
Başçarşı tek katlı mütevazı dükkânlarıyla, tarihî çeşmesiyle, saat kulesiyle, camisiyle, bedesteniyle ziyaretçilerine adeta bir zaman tünelinde olduğunu hissettirir. Burada çoğu kere zamanın durduğu hissine kapılabilirsiniz. Yine Başçarşı’da Osmanlı Devleti tarafından yaptırılan su sebili zamanın hoyrat elinden kurtularak bugünlere gelebilmiştir.
Başçarşı tarihî ve ticarî yönüyle turistlerin bir hayli ilgisini çeken uğrak yeridir. Buradaki insanların güler yüzlü oluşu, misafirperverliği ve sükûneti turistlere kendilerini evlerinde olduğu duygusunu hissettirmektedir. Bu da buraya olan ilgiyi çok artırmaktadır. Yine Bakırcılar Çarşısı’nda bakır ve gümüş işlemeciliği turistlerin ilgi odaklarından biridir.
Başçarşı bize bir Türk olarak kendimizi Bursa’da ve Safranbolu’da olduğumuzu hissettirmektedir. Çünkü mimarî unsurların, bahsi geçenlerden herhangi bir farkı yoktur. Buradaki camiler her yönüyle İstanbul camilerini andırmaktadır. Osmanlı’nın Bosna Beylerbeyi Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırılmış hanlar, medreseler ve imaretler buranın alâmet-i farikalarındandır. Gazi Hüsrev Bey Camii bu güzellikleri adeta taçlandırmaktadır.
Başçarşı’nın merkezinde bulunan Gazi Hüsrev Bey Camii, beş asırlık bir Osmanlı eseridir. “Bey Camii” olarak da anılır. 1531 yılında Osmanlı’nın sancakbeyi olan Gazi Hüsrev Bey tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan bu güzel cami, Başçarşı’nın ruhunu aksettirir. Geniş bir avluya sahip olan caminin tek şerefeli bir minaresi vardır. Zamana meydan okuyan bu güzel Osmanlı eseri, medrese ve kütüphanesiyle birlikte bir külliye hüviyetindedir. Caminin doğusunda Gazi Hüsrev Bey’in türbesi yer almaktadır. Bunlarla birlikte Hünkâr Camii, Ali Paşa Camii, Ferhadiye Camii Bosna-Hersek’teki diğer Osmanlı camileridir.