Birkaç gün önce sütlüce'de Trabzon’dan 1000 km. Uzakta Trabzonsporlular şampiyonluğun fitilini ateşledi. 50 kişiyle 100 kişiyle değil üstelik binlerce arma sevdalısı kavurucu güneşe aldırış etmeden alanı doldurdu ve Ertuğrul Doğan’ın ilk meşaleyi ateşlemesiyle Haliç’i yangın yerine çevirdi.
Binlerce taraftarın katıldığı organizasyonda üstelik bir kişinin bile burnu kanamadı. 3 gün önce Trabzon’da 50 kişinin katıldığı kuruluş etkinliği dikkate alındığında ne denli büyük bir organizasyon olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Emeği geçenlere, başta Başkan Mustafa İlhan olmak üzere Gurbetçi Gençler ailesine ve alanı dolduran büyük Trabzonspor taraftarına teşekkürü borç biliyorum, iyi ki varsınız!
Anın tadını çıkarmanın yanında bir gazeteci refleksiyle alanı dolaşıp haber değeri olan özel anlar yakalamaya da çalıştım.
Meşale şenliğinin gerçekleştiği parkta Trabzonsporlu olmayan Afrikalı bir turiste denk geldim. Selam verdim, “Who are these”, dedi, yani “kim bunlar” “Trabzonspor futbol team fans” yani Trabzonspor taraftarları dedim. Buradan sonraki diyaloğumuzu Türkçe aktarıyorum.
Ben Trabzon’a gittim dedi Trabzon çok uzak. Neden buradasınız ve neyi kutluyorsunuz dedi. “Bize her yer Trabzon” dedim. Trabzonspor’un kuruluşunu kutluyoruz dedim.
Şaka olmalı, dünyada bir örneğini daha görmedim dedi.. Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarına da arkadaşlarıyla katıldığını ama böylesi bir kalabalık görmediğini söyledi.
Bir Kez daha gurur duydum camiamla, taraftarımla!
Bu güzel, yoğun duyguları sizlerle paylaşmasam maç yazım yarım olurdu diye düşünüyorum. Emek verenlerin hakkını teslim ettim, hislerimi sizlere aktardım o zaman şimdi geçelim müsabakaya;
Maça iki tarafın da temkinli, kontrollü başladığının altını çizerek maç analizimize başlayalım.
İlk turda karşılaştığımız Rosenberog müsabakasının aksine bir pozisyon hariç Uğurcan’a fazla iş düşmediğini söylemeliyim. Saviç’in stoper tandemine dahil edilmesi sonrası orta sahanın Lönstram,Mendy, Ozan Tufan üçlüsüyle şekillenmesi hücum çeşitliliği yaratmamış olsa da savunma anlamında ciddi direnç yarattığını söyleyebiliriz.
Yüksek top kaybıyla oynayan Traezeguet’in yerine tercih edilen Cihan Çanak’ın savunma ve hücum aksiyonlarında dengeli bir oyun ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.
İlk yarı için hücum zenginliği ve gol pozisyonu üretme haricinde her şeyin yolunda gittiğini söyleyebiliriz.
İkinci yarıya etkili başlayan tarafın Trabzonspor olduğunu, hakemin taraflı karararlarıyla saç baş yoldurduğunu söylemeliyim. Tam Trabzonspor’dan gol beklediğimiz dakikalarda bir kenar ortasında, uzaklaştırılmasına topta rakip golü buldu ve öne geçmeyi başardı (1-0).
Trezequet’nin gol olsa Balon Door’a aday olabilecek nefis şutunu Rapid Wien kalecisinin güçlükle çıkardığını, Nwakaeme Trezequet ortaklığında yine çok net bir gol pozisyonunun savunma tarafından uzaklaştırıldığını ekleyelim.
Sonuç her ne kadar istediğimiz gibi olmasa da ortaya konan oyun, istek, arzu gelecek adına umut verdi.
Maç için güzel oyun, beklenmedik sonuç diyebiliriz.