“Gün geçmiyor ki” diye başlayan cümleler, Reha Muhtar haberciliğinin o dönemlerde sıklıkla kullandığı kalıplardandı. Kapkaç, trafik canavarı, hırsızlık, dolandırıcılık, gasp, yaralama bilumum kötü haberler yemek soframızda bizlere eşlik ederdi. Bunca kötü haber, tatlı niyetine kameralara yansıyan komik kazalar, kedili köpekli sevimli videolar ile bitirilirdi.

Çoktandır haber bültenlerini izlemediğimden aynı format devam ediyor mu açıkçası bilmiyorum. Ama bildiğim “gün geçmiyor ki” yeni bir son dakika, skandal, facia içerikli kırmızı altyazılar hayatımızdan eksik olmuyor.

Her şey o kadar sıradanlaşıyor ki rezillikleri, kepazelikleri, ihmalleri acaba kanıksadık mı? Sorusu zihnimi tarumar ediyor.

Ülkemizin sayılı birkaç kış tatil merkezinden olan Kartalkaya’da 78 kişinin ölümü ile sonuçlanan vahim yangın hadisesi insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu bir kez daha bizlere hatırlattı. Haliyle beraberinde başlayan ihmal, tedbir, sorumlu tartışmaları yeni gündemimiz oldu

Üzücü olan; cenazelerin kimlikleri henüz teşhis edilmeden, defin işlemleri yapılmadan artık bir televizyon klasiği olan kayıkçı kavgaları ekranlarda arz-ı endam etmeye başladı. Başrollerde her zaman rastladığımız ve isim isim bildiğimiz trol tipler.

Savunma, güvenlik, dış politika, sanat, siyaset, spor, deprem, diyet, alternatif tıp. Maşaallah bir milyoncu gibiler. Ne ararsan var, her şeyi biliyorlar ve tabi ki her şey ile ilgili bir fikirleri var. Dertleri karşı kaleye gol atmak.  Bir kısmı belediyeye gol atmaya çalışırken bir kısmı da bakanlık kalesi önünde pozisyon kovalıyor. Acıların üzerinden siyaset yapılamayacağını ne zaman öğreneceğiz?  

Siyaset içlerine o kadar nüfuz etmiş ki karşı kaleye gol atmanın ne yeri ve ne de zamanı olduğundan bihaberler.  

Sorumluların bir an önce tespit edilip, hak ettikleri cezayı almaları için sağlıklı bir ortam yok.

Soruşturmanın sadece belediye ve yerel aktörler üzerinden yürütülmesi, bakanlık ayağının dışarıda bırakılması hakkaniyetli ve adil olmaz.

Bakanlığın denetimine tabi olan bu otelde en son denetleme ne zaman ve hangi evraklar üzerinden yapılmış. Fiziki bir denetim yapılmış mı? Merak edilen bu hususların açığa çıkarılması kamu vicdanı açısından zaruridir. Bakanlık ayağının soruşturmaya dahil edilmemesi eğer hükümeti korumaksa, hükümete buradan bir eleştiri gelmesini önlemek ise bu doğru bir yaklaşım değildir. Adı üzerinde soruşturma. Soruşturmanın nereye evrileceğini kimse öngöremez. Deliller, evraklar, raporlar her şeyi ortaya çıkarır. Peşinen birilerini suçlamak ve aklamak ne adildir ne de hukukidir.

Dünyanın en mükemmel kanunlarını da çıkarsınız bununla ilgili mevzuatları tamamlasanız da sonuçta bunları uygulayacak olan insan. Hele bizim gibi hatır ve çıkar ilişkilerinin çok yoğun olduğu ülkelerde insan faktörünü göz ardı etmemek gerekir.

Ortada iyi veya kötü bir mevzuat var. Mevzuat üzerinden tartışma yapılabilir. Ama ortada tartışmasız bir durum var: İhmal.

Yapılan ihmaller, hatır ya da başka nedenlerle yapılmayan ya da usulen yapılan denetimler sonucunda faciayı getirdi.  Otelin işletmecisini unutmuş değilim.  Yangın alarmı, yönlendirme levhaları, duman dedektörlerinin çalışmaması, söndürme sisteminin devreye girmemesi daha fazla para kazanmak için ihmal edilmiş. Otelde konaklamanın sadece birkaç gece karşılığındaki parayla hallolacak işler yapılmamış.

Haa sorumlu belediye olsa ne olacak bakanlık olsa ne olacak.  Ya da işletmeci ile birlikte hepsi…

Giden 78 can geri gelmeyecek.

Bir parantez de ölenlerin sosyo- ekonomik durumu üzerinden olaya yaklaşanlara açmak itiyorum.

Velev ki vefat edenlerin hepsi zengin ve işinde gücünde. Ardından gözyaşını, üzüntüyü hak etmiyorlar mı? Onların her biri bir can. Her birinin yarım kalmış bir hikayesi var artık. Ve her biri orada dehşeti yaşayıp, dumanlar ve ateşler içinde kaldılar ve birlikte ölüme gittiler. 

Zibidiler boş durur mu? Bazı zibidiler ölenlerin yakınlarına telefon açıp çirkin, ahlak dışı konuşmalar yaparak alay ettiler. El insaf! kalpleriniz bu kadar mı boktan. Neyse ki yakalandılar. İnsanlıktan nasibini olmamış o zibidi yaratıklara öyle bir ceza verilmeli ki ibreti alem olsun.

Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur.

Gerekli dersleri alırız ümidiyle vefat eden vatandaşlarımıza rahmet, acılı ailelerine sabır dilerim.