Geçmişten günümüze Trabzon’un en önemli ihtiyacı, şehri iç bölgelere bağlayacak bir demiryolunun olmamasıdır. Bu eksikliğin giderilmesi için zaman içinde birçok proje ortaya atılmış, raporlar hazırlanmış fakat bir türlü teoriden pratiğe geçilememiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde artık demiryolu taşımacılığının iyice yaygınlaşmasıyla beraber Trabzon’u da bir demiryolu hattı ile bağlama fikri ortaya çıkmıştır. II. Meşrutiyet yıllarına dayanan bu fikirler genelde yabancı menşeili şirketlere imtiyazlar verilmek suretiyle yapılacaktı.
Fakat işin içine giren yabancı şirketler, Trabzon’u dışarıya bağlayacak demiryolu hattının maliyet-kâr dengesini düşünerek zamanla bu girişimlerinden vazgeçmişlerdir. Bunda dönemin siyasi gelişmeleri de önemli bir etken olarak ortaya çıkmıştır.
Neticede bir türlü hayata geçirilemeyen Trabzon demiryolu projeleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında tekrar gündeme gelmiştir. Tespitlerimize göre Trabzon’da ilk demiryolu, I. Dünya Savaşı’nın başlarında Türk Ordusu tarafından yapılmıştır. Savaşın başında doğudaki askeri birliklerin lojistik hattı Trabzon Limanı esas alınarak kurulduğundan, Trabzon’dan Hamsiköy’e kadar bir demiryolu hattı yapılmıştır.
Prof. Dr. Tuncay Öğün, Rus işgali öncesi yapılan bu hatla ilgili olarak şunları belirtmektedir:
“Trabzon-Erzurum arasındaki nakliyatın küçük bir bölümü ilkel bir dekovil hattıyla yapılmaktaydı. Trabzon İhraç Komutanlığından bildirildiğine göre (1 Ocak 1915) inşası devam etmekte olan dekovilin iki gün içinde Trabzon’a 30 km. mesafede bulunan Maçka’ya kadar yapım çalışmaları tamamlanmış olacaktı. Trabzon’da 30 km’lik dekovil malzemesi daha vardı ve bu malzemenin de 12 güne kadar döşenerek dekovilin Hamsiköy’e kadar ulaştırılmasına çalışılmaktaydı”.
Söz konusu demiryolunun yapımının hemen ardından Trabzon’u işgal eden Ruslar, bu küçük dekovil hattını yetersiz bulmuş ve Maçka’ya kadar başka bir hat kurmuşlardır. Fevzi Çakmak Paşa bu hatlar hakkında şu önemli bilgileri vermektedir.
“Harb-i Umumi’de Trabzon’la Maçka arasında Ruslar bir sahra demiryolu tesis ettiler. Yani dekovilden daha büyük bir hat. Hattın lokomotifleri vardı, vagonları vardı. Muharebe zamanında işledi ve Ruslar çekildikten sonra bize kaldı”.
Trabzon’dan Maçka’ya kadar yapılan dekovil hattının tam olarak uzunluğu bilinmemektedir. Fakat Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey, 1923’te yaptığı bir Meclis konuşmasında, kendisinin birkaç yıl önce Trabzon’dan Erzurum’a giderken, 40 km. kadar yapılmış olan demiryolu hattını gördüğünü belirtmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere söz konusu hat 30-40 km uzunluğundaydı.
Nisan 1918’de, meşhur tarihçi Ahmet Refik (Altınay) ile birlikte Osmanlı yetkililerinin davetlisi olarak bölgeye gelmiş olan Alman gazeteci Paul Weitz, Trabzon-Erzurum yolculuğu sırasında Rusların yapmış olduğu demiryolunu inceleme fırsatı bulmuştu. Weitz’ın verdiği bilgilere göre Osmanlı Hükümeti’nin girişimleri sonucunda, 1912’de Fransız mühendislere yaptırılan geniş şose şeklindeki yol, Ruslar tarafından mükemmel bir şekilde bitirilmişti.
Şose, Karadeniz sıradağlarının verimli vadilerinden çağlayarak akan derenin sol kıyısında, bol fakat küçük kıvrımlarla Cevizlik’e (Maçka) doğru uzayıp gidiyordu. Ruslar şoseye paralel olarak, akan derenin sağ kıyısında 80 santimetre genişliğinde bir dekovil hattı inşa etmişlerdi.
Weitz’in verdiği bilgilere göre, dekovil hattı Maçka’dan 6 km. kadar ileriye doğru uzamaktaydı. Hattın geçtiği, köprüler ve istasyon binaları oldukça muntazam yapılmıştı ve mükemmel bir işçiliği yansıtmaktaydı. Dekovil hattı Rus işgali sırasında faaliyette olsa da artık kullanılmıyordu.