Maç yazıma başlamadan önce Fatih Karagümrük futbol kulübü başkanı Süleyman Hurma’ya iki laf etmek istiyorum..

Trabzonspor’un taraftarının en yoğun olduğu yerin İstanbul olduğu bilecek kadar Trabzonspor camiasına ve Türk futboluna hakim olduğunu düşünüyorum.

Birçok insanın hayalini kurduğu ama sana nasip olan  Trabzonspor genel menajerlik koltuğundan ekmek yiyen birisi olarak ekmeğini yediğin camiaya düşmanlık beslemenin sebebini bilmek isterim.

Tüm sezon boyunca ortalama 1500 kişiye oynayan bir kulübün başkanı olarak 80.000 kişilik Olimpiyat Stadını daha önce defalarca kez doldurmuş Trabzonspor taraftarına tribünleri açıp maçı bir şölen havasında oynatmak varken,  Trabzonspor taraftarına hem adet sınırı koyup, hem de bilet fiyatını 545 TL yapmaktan utanmadın mı?

Karagümrük yönetimi utanmadıysa bile maçın başlamasıyla boş tribünleri görünce Türk futbolu adına ben utandım bunu söylemeliyim.

Gelelim maça;

Takım ısınırken Trezequet’in sakatlanmasını büyük bir beklenti ile transfer edilen Fountas için bir şans olarak yorumladım ben. Bir iki cılız pozisyon hariç ayağına gelen bu şansı Fountas’ın değerlendirdiğini söylemek zor.

Maça etkili başlayan tarafın Trabzonspor olduğunu, özellikle ilk yarım saatte İki topun direkten döndüğünü, Onuachu ile iki net pozisyondan faydalanamayan tarafın Trabzonspor olduğunu, rakibin ofsayta takıldığı pozisyon haricinde kaleyi bulamadığını söylemeliyim.

Etkili gözükmesine rağmen istediğimiz Trabzonspor’u sahada gördük dersem yalan olur.

İkinci yarıya daha etkili başlayan tarafın ev sahibi Fatih Karagümrük olduğunu, özellikle 60-65 arasında rakibin iki net gol girişimini Uğurcan Çakır’ın engellediğini notlarımız arasına alalım.
 İkinci yarıya bir türlü dahil olamayan Trabzonspor’da Avcı’nın Pepe ve Bardhi hamlesi de sahaya olumlu yansımadı. Hamleler ne oyun hakimiyetini ele geçirmemize nede pozisyon üretmemize katkı vermedi.

Avcı’nın son 10 dakikada can havliyle sahaya sürdüğü Enis Destan hamlesi de etkili olmayınca maç başladığı gibi 0-0 neticelendi.

Ömrümüzden 90 dakikayı boşa harcadık dersek abartmış olmam. 
Ne oyun gördük sahada, ne pozisyon izledik ne de bizleri heyecanlandıracak iki güzel hareket gördük. 

Hocanın deyimiyle yana, geriye, yana

Geçmiş olsun Fırtına