Mutluluğu genellikle bir hedef gibi görürüz. “Şunu elde edersem mutlu olurum” ya da “Bu sorun çözülürse her şey yoluna girer” deriz. Ancak bu yaklaşım, mutluluğu sürekli ertelememize neden olur. Oysa mutluluk, büyük olaylardan çok, küçük anlarda gizlidir.
Bir dostun içten gülümsemesi, sıcak bir kahve kokusu, gün batımındaki o eşsiz renkler… Hayatın bu küçük armağanları, bizi mutlu etmek için sabırla bekler. Ancak biz, çoğu zaman geçmişin pişmanlıkları ya da geleceğin kaygılarıyla meşgulken bu anları kaçırırız.
Psikolojik araştırmalar da gösteriyor ki, mutluluğun en önemli anahtarı “anda kalabilmek.” Zihnimizi, şu anda elimizde olanlara odakladığımızda, hayatta ne çok şeyin yolunda olduğunu fark ederiz.
Mutluluk kusursuz bir yaşam demek değildir. Mutluluk, kusurların içinde bile bir anlam bulabilmektir. Her şeyin tam olduğu bir zamanı beklemek yerine, eksiklerin ortasında bir huzur yaratmayı öğrenmektir.
Bugün, hayatın size sunduğu küçük mutluluk anlarını fark etmeye ne dersiniz? Çünkü mutluluk, her zaman yanımızda. Sadece onu fark etmek için biraz yavaşlamamız gerekiyor.