10 lu yaşlarda bir çocuk olarak kuruluş günlerine tanıklık  ettiğimiz ,

Hem Kırmızı-Beyaz hem de Bordo-Mavi formalı Trabzonspor’un ilk maçlarını izleyip Draguş’un Rozemberok filelerine gönderdiği son gole kadar  neredelyse tamamını görmüş  biri olarak  şunu çok rahat  olarak  söyleyebilirim ki;

Trabzonspor tarihin her istediği oyuncu hem de fazlasıyla alınan ve bu konuda bir dediği iki edilmeyen en şanslı  ve tek  teknik direktörü  kıymetli  hocamız  Abdullah Avcı’dır.

Bir Ziya Doğan hatırlıyorum. Kim olduklarını unuttum ama  vasatın az üstü  iki yerli oyuncuyu  aldırmak için kendisini paralamış ‘ Bunları alın eğer şampiyon olmazsak kendimi Avni Aker’in tribünlerine asarım’ demesine rağmen aldıramamıştı.

Bir şenol Güneş geliyor aklıma;  1995-96’da sık  sakatlanan Ünal Karaman’ı düşünerek Ukraynalı Kingladze’yi istemiz ancak alınmamıştı.

Ve o Kingladze gittiği İngiltere’da Manchester City’de yıldızlaşmıştı.

Bir de şimdiki teknik direktörümüz değerli  Abdullah Avcı’yı düşünüyorum.

Her istediğini yaptırabilen,

Şampiyon olmuş takıma bile 13  oyuncu aldırabilen.

Alınanların çoğu işe yaramayıp üstelik para verilerek gönderilse bile sorun yapılmayan..

Bu sezon için şimdiye kadar kadrosuna 9 oyuncu verilip başkan Ertuğrul Doğan’ın ifadesiyle 4-5 oyuncusu daha gelmek üzere olan hocamız Avcı’yı..

Artık tüm  taraftar gibi ben de hocamızdan bu fedakarlık ve elindeki kadroyla orantılı,

Trabzon futbolunun ve Trabzonspor’un genlerine aykırı olmayan..

Yense de yenilse de herif gibi mücadele eden..

Kaçak güreşmeyi marifet saymayan..

Bir gol atınca vitesi geriye atmayan

Bir takım ve futbol bekliyorum..

Bunları derken  Türkiye Kupası finalinde elimizden kaçırdığımız  Beşiktaş ile Süper Kupa finalinde Galatasaray’ı 5-0 mağlup ederken, rakibe  oynayacak alan bırakmayıp piranalar gibi adam kapan..

farklı  önde olduğu halde bir gol daha atabilmek için saldıran Beşiktaş geliyor  gözümün önüne..

Biri forvet diğeri de  forvet arkası  olmak üzere 3-5 transferle  bu kadar  olumlu değişim olamayacağına  göre...

Neyse bu işin sırrı!

Aynı mantığı tüm taraftarlar gibi  ben de  bu sezon sayın Hocamızdan bekliyorum..

Yani demek istediğim o dur ki; 

Sayın başkan Doğan  ile fazlasıyla  un var, yağ var,şeker de  var..

Yapılmalı artık lezzetli bir helva..

Yoksa  değişir  birden  hava..

Çünkü kalmadı kimsede hikaye dinleyecek kafa..

ÖNCE KURUL ADİL OLMALI!

TFF Temsilciler Kurulu tarafından Temsilciler Kurulu Talimatı kapsamında düzenlenen seminerlerin açılış töreninde konuşan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu  ’Sizden istediğim forma, renk ,güçlü ,güçsüz ayırt etmeden namuslu bir şekilde gördüklerini yazmanızdır’ gibi çok doğru ve yerinde bir ifade kullandı.

Ancak, 4’ü Üst Klasmanda olmak üzere 8 sezon temsilcilik yapmış biri olarak  şunu söylerim ki; Sayın başkan, en ufak bir hatada ceza alacağını bilen temsilciler zaten görevlerini en iyi şekilde yapıyorlardır.

Burada asıl adil olması gereken Temsilciler Kuruludur.

Bizim dönemimizde başlangıçta  klasmanlar  üst, alt diye ayrılmamıştı.

Herkes aynı torbadaydı. Lakin  Bursa ve İzmir  başta olmak üzere  bazı bölgelerin temsilcileri ha bire uçakla gidilen, ücreti de çok daha fazla olan  üstelik 3 kişinin görev yaptığı  Süper Lig maçlarına gönderilerken Trabzonlular başta birileri de  tek temsilci ile geçiştirilen 2 ve 3. liglerde otobüs ve minibüslerde perişan oluyordu.

Sonrasında  temsilciler Klasman ve Üst Klasman olarak ayrıldı ancak  sıkıntı yine bitmedi.

Zira öz evlatlar ayda 2-3  maça görderilirken  yine başta Trabzon olmak üzera üvey evlatlar bir maçla yetinmek zorunda kalıyordu.

B unun yanında aynı olayların yazıldığı raporların bazılar es geçilirken, bazıları ise ceza kurulunun yolunu tutuyordu.

Bu yüzden zaten diken üzerindeki temsilciler eminim işlerini en titiz bir şekilde yapacaktır da ,bu sözlerin asıl mahatabı  Temsilciler değil, onları yönetip yönlendiren ve değerlendiren Temsilciler Kurulu olmalıdır.


BÖYLE RASTLANTI MİLYARDA BİR OLMAZ!..

Görevini mükemmel bir şekilde yapan çok sevdiğimiz kardeşimiz 61saat’in Spor Müdürü Hasan Tüncel ile kıymetli eşi Ceren Tüncel çiftinin ikinci çocukları Alp Ata Dünya’ya geldi.

Buraya kadar her şey normal, genç çifti kutluyor, bebeğe de sağlıklı, başarılı, mutlu ve şanslı çok uzun yıllar diliyoruz da

İşin ilginç tarafı şu:

Hasan-Ceren çiftinin ilk çocukları Ecrin Ada gibi, Alp Ata’nın doğum tarihi de 2 Ağustos.

Yani Trabzonspor’un kuruluş günü.

Böyle tesadüf değil milyonda, milyarda bir olmaz.

Ne diyelim, Hem Trabzonspor muhabiri hem de böyle bir rastlandı.

Bu tesadüf kutlamakla kalmaz.

Bence burada devreye Trabzonspor girmeli, bu yavruları en azından ‘Doğmalık üye’ yaparak ödüllendirmeli…

SADECE ATLAYIP, ZIPLAMIYOR!

Jackie Chan adıyla bilinen Çinli dövüş ustası, aktör, yönetmen, yapımcı, senariste şu soru soruldu;: Jackie hayatından memnun musun ?

O da şöyle cevap verdi:

Bir keresinde çok bilgece bir söz duymuştum.

Şikayet ettiğin zor iş: işsiz birinin hayalidir.

Sabrınızı sınayan yaramaz çocuk: Çocuksuz birinin rüyasıdır.

Çok sıkışık diye hayıflandığınız ev: Evsiz birinin hayalidir.

Size yetersiz gelen mütevazi birikimler: Borç içinde boğulanların hayalidir.

Hayıflandığınız sıradan sağlık sorunları: Ölümcül bir hastalıkla mücadele eden birinin hayalidir.

Sahip olduğunuz huzur, keyif, rahat bir  uyku, kolayca erişebildiğiniz yemek:

Bunlar savaşta zarar görmüş bölgelerde yaşayan insanların hayalleridir.

Sahip olduğumuz her şeye değer vermeliyiz çünkü yarının ne getireceğini kimse bilemez.

Eğer bu saydıklarımın yarısına bile sahipseniz:

Dünya'daki çoğu insanın hayallerini yaşıyorsunuz demektir.


 

ÖYLE BİR ESER BIRAKTILAR Kİ

Nizamettin Algan Abi’mizin vefatının ardından  Ahmet Salih Erdem büyüğümüzün de aramızdan ayrılınca,Trabzonspor’un 20 kurucusundan hiç biri kalmadı hayatta.

Taka gazetesinin dünkü spor sayfasının manşetindeolduğu gibi ‘Son efsane yetim bıraktı’

Rahmetleri bol,mekanları cennet olsun.

Öyle bir eser bıraktılar ki  arkalarında.

Dünya durdukça defterleri  hiç kapanmayacak.

Duaları hiç  eksik olmayacak.