Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba sevgili okurlar. Uzun diyorum çünkü çalışma hayatımda ilk defa bu kadar uzun süreli bir izin kullanıp tatil yaptım. Tatil bir ihtiyaç mı değil mi sorusuna da kendimce cevap buldum bu arada.

Çalışan birinin kesinlikle bulunduğu ortamdan yılda bir de olsa uzaklaşıp farklı insanları farklı yerleri görmesi gerek. Daha enerjik daha heyecan dolu daha bir yenilenme ve çalışma hayatında radikal kararlar için bence bu şart.

              Farklı şehirler gezsem de dönüp dolaşıp yine Karadeniz’in dağlarında yaylalarında soluklandım ve stres attım. Yurdun dört bir yanı ve şehir merkezinde sıcaklık mevsim normalleri üzerinde olsa da yaylalarda soba yaktım.

              Karadenizli ve Trabzonlu olarak Allah vergisi doğal klimalı yaylalara sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır. Her yazın buraların daha çok kıymetlendiğini sizler de mutlaka gözlemleyebiliyorsunuz.

             Fakat işi turizme döktüğümüz zaman bu yıl beklentilerin çok çok altında kaldığımızı da belirtmeliyim. İzindeyken farklı tatil beldelerinde yapmış olduğum gözlemlerimde aynı sonuca vardım.

            Turistler her yerde fiyatların yüksek oluşundan dolayı bakıp bakıp geziniyorlar. Eskisi gibi bol bol harcama yapmıyorlar. Kapadokya’da görüştüğüm lokantacı da Amasra’da konuştuğum otelci de Safranbolu’da sohbet ettiğim turizmci de aynı şeyi söyledi. Pahalılıktan ötürü cirolar geçen yıla oranla kat kat azalmış.

           Trabzon’dayken günübirlik Uzungöl’e gidip gözlemledim. Gölün etrafında gezen turist çok ama restoranlar boş. Arap turistler parkta düdüklü tencerede pilav ve üzerinde et pişirirken, yanlarına da artık termos ile yeme içme ihtiyaçlarını karşılıyorlar.

          Zaman zaman Forum AVM’ye gidip oradaki sıcak alışverişi de gözlemledim. Velhasıl turizm bu yıl elimizde patladı diyebiliriz. Beklentilerin çok çok altında kaldık.       

          Yıllardır bu satırlardan çokça yazdık. Yetkilileri ilgilileri göreve davet ettik, esnafı uyardık ama sonuç böyle oldu maalesef. Bundan sonra da bu işin düzeleceğine pek inanmıyorum. Ne zaman ki yerli turist yabancı turist ayrımı yapılmayıp yerli turistlere uygun fiyata hizmet verilirse o zaman bu iş düzelir belki.

          Bir de bu yaz şunu gözlemledim. Bazı yayla şenlikleri yapılırken bazı yayla şenlikleri de iptal oldu. Gerek tasarruf tedbirleri gerek Gazze’deki yaşanan katliama duyarsız kalmama adına da çoğu şenlik ve festivaller de eski tadında geçmedi.

          Turizm adına çok şey yazmak isterim de ne duyan oluyor ne bakan. Bakan demişken, Turizm Bakanı bile Trabzon’a yaptığı ziyarette Uzungöl ve Sümela Manastırına çıkmıyorsa şehrin ileri gelenleri bir kez daha düşünsün.

        

          Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Gazze’de de soykırım var, unutma, unutturma! Sağlıcakla kalın.