Takvimlerdeki yaprak 9 Haziran 2017, günlerden Cuma. Herkes için sıradan bir gün. O’nun için Peygamber Efendimize komşu olacağı yolun başlangıcı, ebedi yolculuğuna ilk adımını atacağı bir gündü.
Henüz 22 yaşındaydı, güzeldi, idealistti. Ve her genç kız gibi kırmızı kurdeleli, beyaz gelinlik hayalleri vardı. Ömrünün baharında, mesleğinin ilk basamağındaydı. Öğrencilerine karnelerini verdikten sonra okulundan ayrılmış evine gidiyordu. PKK’lı teröristlerce düzenlenen hain saldırıda genç müzik öğretmeni ağır yaralanmış, kaldırıldığı Kozluk Devlet Hastanesinde şehit olmuştu. O patlama her şeyi bitirmişti. Dünya saati onun için artık durmuştu. Biz O’nu kırmızı yemenili, gülen gül yüzüyle hep hatırlayacağız. Şenay Aybüke Yalçın ilk görev yerinde şehit olacağını bilmiyordu, bilemezdi. Ama söylediği türküde sanki içine doğmuş gibiydi kimler tarafından öldürüleceği.
“Magusa Liman'ı limandır, liman
Beni öldürende yoktur din iman”
15 Ağustos 1984 Siirt Eruh ve Hakkari baskını ile başlayan ve günümüze kadar devam edegelen PKK terör örgütünün; oluşumunu, bileşenlerini ve destekçilerini dikkate aldığımızda bir Kürt hareketi olmadığını görürüz.
Bu nedenlerle PKK sadece PKK değildir. PKK, kimi zaman Amerika, İsrail, Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika gibi müttefik ülkeler kimi zaman Rusya, Yunanistan, Ermenistan gibi komşu ülkeler kimi zaman da İran, Suriye, Irak gibi Müslüman ülkelerin destek verdiği, alan açtığı bir terör aparatıdır. Bölge ve batılı ülkeler açısından PKK, Türkiye’yi kendi içinde oyalayacak, ekonomisini de heba edecek bir projedir. Başımıza sarılan bu belayla etrafıyla dünyayla ilgilenemeyen bir Türkiye hedeflenmektedir.
Doğu ve Güneydoğunun kültür ve inanç coğrafyasına baktığımızda muhafazakârlık, gelenek ve İslami değerler baskındır. Ateist, Marksist- Leninist ve Maocu bir örgütlenme olan PKK, tehdit ve şiddet kullanmadan bölgede serpilmesi mümkün değildir. Hakeza bölge halkına da seçimlerde bu minvalde oy kullandırılmaktadır.
Terör örgütü ve onun ideolijistleri; İslam olmak ile övünen bir topluluğu artık dünyada birkaç başarısız örneği kalan Allahsız, inançsız bir sistemin peşinde sürüklemenin zor olduğunu görmüşlerdir. Bu yüzden PKK ve siyasi uzantılarına en sert direnci bölgedeki dindar Kürtler göstermektedir. 6-8 Ekim hadiselerinde Yasin Börü ve arkadaşları gibi inançlı ve dindar insanları kahpece katletmeleri de camileri tahrip etmeleri, yakmaları da bundan dolayıdır.
Şenay Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz, Muhammet Fatih Safitürk, Fethi Sekin,Fırat Yılmaz Çakıroğlu, Yasin Börü ve daha on binlercesinin ölümüne, yetim ve öksüz kalmasına sebep olan teröristbaşı abdullah öcalandır.
Bu necip millet ne meclis çatısı altında ne de dışında teröristbaşından hiçbir medet ummuyor. Ummayacak da. Bizlerin nazarında o bir katil ve hep katil olarak kalacaktır. Ve beklentimiz odur ki oradan çıkışı da sadece tabutla olacaktır.