Mehmet Nuri Ersoy. Kültür ve Turizm Bakanı. Aynı zamanda birçok turizm şirketinin de sahibi. 1991 yılında ikiz kardeşi Murat ile birlikte Ersoy Turistik Servisleri adlı turizm firmasını kuran Mehmet Nuri Ersoy 1999 yılında Voyage Hotels Group, 2001 yılında Didim Tur ve 2004 yılında Atlasjet olarak bilinen havayolu şirketi AtlasGlobal'ı 2004 yılında şirket gruplarına kattı.

2012 Yılında ise Etstur, Maxx Royal ve Voyage markaları Mehmet Nuri Ersoy’da, Atlasglobal ise Murat Ersoy’da kalacak şekilde şirketleri ayırdı.

Turizm işiyle iştigal ettiğinden ve başarılı bir iş insanı olmasından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2018 yılında Başkanlık Sisteminde kurduğu kabinede kendisine Kültür ve Turizm Bakanlığı görevini vermişti.

66. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinde bakanlık koltuğuna oturan Mehmet Nuri Ersoy yaklaşık 6 yıldır bu görevde

Zaman zaman istifa edeceği yönünde duyumlar kamuoyuna sızsa da o bakanlık koltuğunda oturmaya devam etti.

Bakanlık sürecinde muhtemelen kendiişlerine yoğunlaşamadığı için bir de ekonomik kaybı olmuştur.

Ama o önce ülkem diyerek kendisinden fedakârlık ederken memleket meseleleriyle daha çok ilgilenmiş.

Bakanlıkla birlikte işleri daha çok açılmamıştır.

Ne kadar kazandı kazanmadı bilmiyorum zaten bizim konumuz da bu değil.

Benim üzerinde durmak istediğim konu 6 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı koltuğunda oturan bakan beyin Trabzon’a bakış açışıdır. Bu şehir için ne yaptığıdır.

Mehmet Nuri Ersoy, 9 Temmuz 2018 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığına atanmasından yaklaşık 8 ay sonra 9 Mart 2019 tarihinde Trabzon’a ilk ziyaretini gerçekleştirmiş, 30 Ekim 2019 tarihindeki ziyaretinde de Atatürk Köşkü’nde incelemelerde bulunmuştu.

28 Temmuz 2020 tarihindeki Trabzon ziyaretinde Ayasofya-i Sağır Camii’nin açılışını yapmış,

19 Ağustos 2023’te Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında Trabzon'da organize edilen "Sümela Kültür Yolu Festivali’ne katılmak üzere şehrimize teşrif etmişti.

27 Ağustos 2024 yani geçtiğimiz günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun daveti üzerine Havalimanı ek bina açılışı, Çal mağarası, Hıdırnebi Yayla Kent,  Şahinkaya doğa tırmanışı ve Akçakale kalesinde incelemelerde bulunup aynı gün geri dönmüştü.

Nereden bakarsanız her yıl bir veya iki kez bir Trabzon ziyareti var.

Ancak Türkiye’nin hatta dünyanın gözünün üzerinde olduğu Trabzon’un olmazsa olmazı Sümela Manastırı ve Uzungöl’ü sadece birer kez ziyaret etmesini yadırgadım doğrusu.

Sormak lazım;

Sümela Manastırı’ndan değil Türkiye’de dünyada kaç tane var.

Yaklaşık 10 yıla aşkın bir süredir devam eden ve ne yazık ki bir türlü bitirilemeyen Sümela Manastırı onarım çalışmalarını hiç mi merak edip yerinde görmek istemez.

Sayın bakan lütfedip Sümela Manastırı’na neden çıkmaz.

Türkiye’ye her yıl milyon dolar döviz girdisi sağlayan, ülke ve bölge ekonomisine önemli katkısı olan ancak sorunlar yumağı haline gelen hatta keşmekeşlik bir hal alan dünyanın 8. Harikası Uzungöl’e neden çıkıp şöyle bir etrafa bakma gereği duymaz merak ettim doğrusu.

Trabzon’un önemli turizm merkezlerindeki durumu hiç mi merak etmez.

Kostaki Konağı’nda bitmeyen restorasyon çalışmalarını hiç mi merak edip sormaz.

Çakırgöl turizm projesi için hiç mi bir şey söylemez koca devletin bakanı.

Trabzon’da turizm konaklamalarında yaşanan sorunlarına hiç mi eğilmez devletin bakanı.

Gerek Trabzon’da ve gerekse Türkiye’de kayıt dışı ekonomiyle devletin uğratıldığı zararın hesabını hiç mi merak edip önlem almaz devletin bakanı.

Kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alıp kaçakların göçeklerin önüne geçilmesi için bir hamle yapmaz mı devletin bakanı.

Bu sorunlar sadece ilk etapta aklımıza gelenler

Gel festivale git festivale

Bu değildir

Demek o ki;

6 yıldır aynı koltukta oturan Kültür ve Turizm Bakanı heyecanını yitirmiştir bana göre.

Heyecanını yitirenin daha fazla katkı sağlayamayacağı bilim adamları tarafından da ispatlanan bir durumdur.

Yeniden dünyayı keşfetmeye gerek yok

Heyecanını yitirenden fazla bir beklenti olmaz.

Vesselam.