Ahmet Sezgin, "Kar Renkli Çocukluğum" hatıratıyla 1970'li yıllarda ağırlıklı olarak Samsun / Terme'nin bir köyünde geçirdiği saf çocukluk yıllarını anlatarak hayatına ve yüreğine dokunan ailesiyle sevdiklerine, hayvanlarına, evine ve mahallesine karşı vefa borcunu ödemek istiyor öncelikle.
Yazar; bu anı kitabıyla 45-50 yıl önceki Terme ile Türkiye'nin sosyo-ekonomik, kültürel durumunu; "masum Anadolu'nun saf çocukları"nın hak, hakikat, ilim ve irfan yolunda ibretlik çile, inanç, azim, sabır ve başarı hikâyesini; bir şair-yazarın yetişmesine de kaynaklık eden zengin halk kültürüyle anonim halk edebiyatımızı eğitimci-yazar bakışı ve çocuk duyarlılığıyla yansıtmaktadır ayrıca.
Ahmet Sezgin'in 14 yıllık çocukluk dönemini (özellikle de ilkokul ve ortaokul yıllarını) "içindeki çocuğu" yaşatarak anlattığı "Kar Renkli Çocukluğum" isimli anı kitabını 7'den 77'ye her yaştaki okurun zevkle okuyacağına, gül kokulu hatıralarda çocukluğundan bir şeyler bulup yüreğine dokunacağına inanıyoruz. Kitabın çocuk edebiyatı özelinde halk kültürüyle edebiyatına da katkı sunacağını umuyoruz."
"Kar Renkli Çocukluğum" kitabında Ahmet Sezgin Bey'e dair birçok ilginç anekdota rastlıyoruz. Bu bağlamda kitaptan Ahmet Sezgin Hoca'nın çocukken kaçırıldığını, tanıdıklarla karşılaşılınca da bırakıldığını öğreniyoruz. Yine kitapta 12 Eylül askerî darbesinin toplum üzerindeki olumsuz yansımalarını görüyoruz. Ahmet Hoca gördüğü ve bizzat yaşadığı yağ kuyruklarından hüzünle bahsediyor. Çünkü o kuyruklardan birinde yağ alamadan evine dönmüştür. Bu durum onun ruhunda ve çocuk yüreğinde travmalar oluşturmuştur.
Termeli olan yazar Sezgin, çocukluğundaki Terme'yi ayrıntılı olarak anılarında gözler önüne seriyor. Babası Hollanda'da işçi olan Ahmet Sezgin Bey'in evlerinde siyah-beyazlı dönemi yansıtan tek kanallı bir de televizyonları vardır. İmam-Hatip Ortaokulunda okuyan yazarımız, kitapta ortaokul yıllarındaki oyunlara ve okul anılarına değinerek nostaljik duygular yaşıyor ve de yaşatıyor. Onun çocukluk yıllarında Cüneyt Arkın'ı rol model aldığını ve çok sevdiğini yine bu kitaptan öğreniyoruz. Türkülere olan sevgisini, eski bayramları, eskiden geçirdiği yangın tehlikesini, Samsun Fuarını, hemen her Karadenizlide var olan silah merakını, sevimli kedi ve köpeklerini, fındık toplama eğlencelerini, çocukluğunun ramazanlarını, helâl haram hassasiyetlerini, Arımdere Irmağı'nda balık tutma ve yüzme maceralarını, futbola olan ilgisini ve onun tezahürü olan Fenerbahçe sevgisini, çocukluğunun oyunlarını ve doğal oyuncaklarını, annesini ve gurbette yaşamak zorunda kalan babasını ne kadar çok sevdiğini ve ona ne kadar hasret duyduğunu bu kitabın satır aralarından öğreniyoruz. Bu hatıralar bizleri de çocukluğumuza götürüyor ve bize o günleri yaşatıyor.
Eğitimci-yazar Ahmet Sezgin'in "Kar Renkli Çocukluğum" anı kitabında sadece kendisinin hayatına değil yaşadığı zamana da ışık tutuyor. Bu durum söz konusu kitabı bir aile ve bir şahıs kitabı olmaktan çıkarıp bir dönem kitabı şekline dönüştürüyor.
Türkiye'nin köklü yazar kuruluşlarından biri ve bence en donanımlısı olan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) her sene yılın edebiyatçılarını ve kültür adamlarını yazmaya teşvik etmek ve vefa duygusunu yaşatmak amacıyla yılın en önemli kültür, sanat ve edebiyat eserlerini seçer, sahiplerini de bu şekilde onurlandırır. Her sene sonunda olduğu gibi bu sene de Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) "2024 Yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri"ni kazanan isim ve eserleri açıkladı. 2024 yılında "Hatıra(t)" dalında eğitimci-yazar Ahmet Sezgin'in "KAR RENKLİ ÇOCUKLUĞUM" adlı anı (hatıra) kitabı ödüle lâyık görüldü. Çok da isabetli oldu bence. Zira büyük bir keyifle ve heyecanla okuduğum bu hatıra kitabı, bu ödülü fazlasıyla hak etti ve okuyucusuyla buluştuktan çok kısa bir süre sonra hak ettiği ödülünü aldı. Yani başka bir deyişle hak yerini buldu. Eğitimci-yazar Ahmet Sezgin Hocamı bu gayretinden ve bu gayretin semeresi olan "Hatıra" dalında yılın yazarı ödülüne layık görülmesinden dolayı yürekten kutluyorum. Rabbim kalemini ve kelâmını daim ve kaim eylesin. Hayırlı uğurlu olsun. Bu arada kendisinden hatıratının devamını merakla bekliyoruz.