Neredeyse her özel gün ve haftayı kutladığımız şu çağda hayatımızın her anında bulunan ve bu kutsal mesleği icra edenleri anmadan geçmek olmazdı.
Onlar ki ömürlerini din hizmetine adamış gönül erleridirler. Son Peygamber elçileri olan bu mümtaz insanlar her mümin için önemli bir görevi ifa ediyorlar. Hayatımızın merkezindedir cami ve din görevlileri.
Yedi gün yirmi dört saat görev yaparlar. Her mümin doğumdan ölüme kadar her evrede din görevlilerine ihtiyaç duyar. Çocuğu doğan hocayı arar kulağına ezan okutmak için. Hastası olan hocayı arar dua ettirmek ve Kuran okutmak için.
Oğlu askere gidecek hocayı çağırır, kızı evlenecek hocayı çağırır. Köyün ortak bir işi olacak muhtardan sonra ilk akla yine o gelir. Köyde kaybolan hayvanını yabaniler yemesin diye hocaya gidenler bile vardır.
Sadece camide mihrapta değil toplumda da önderdirler. Allah’ın emir ve yasaklarını bizlere her gördükleri yerde öğreten tebliğ ve temsil makamıdırlar.
Bu temsil makamları maalesef zaman zaman lağım ağızlılar tarafından acımasız eleştirilere de maruz kalıyor. Beşer olan her yerde yanlış da hata da olabilir. Fakat burada özellikle din görevlilerinden ziyade her kulvardan özellikle onlar üzerinden dine saldırı yapanlar var.
Siz hiç yanlış müdahale sonucu sakat kalan birinin tıbbı suçladığını gördünüz mü? Gıda zehirlenmesi yüzünden yemekten vaz geçeni ya da aşçılık mesleğini suçlayanı hiç duydunuz mu?
Uçak kazası yüzünden bütün pilotları eleştirene de kolay kolay rastlayamazsınız. Elbette Diyanetin de eksikleri vardır. Fakat bu durumda dini de din görevlilerini de acımasızca eleştirmek ahlaksızlıktır.
Şu bir gerçek ki; son yıllarda her alanda bulunan bir Diyanet var. Özellikle gençlere toplum ve aileye önem veren çalışmaları var. Okul ile beraber aynı anda yürütülen hafızlık müessesesini diri ve ayakta tutan programları var.
Topluma hayat veren camilerimiz, din görevlilerimiz de o hayata kan akışını sağlayan damarlardır. Bu görev ve sorumluluk bilinciyle görev yapan tüm din görevlilerinin haftasını tebrik ediyorum.
Unutmayalım, son günümüzde ve son yolculuğumuzda yine yanımızda onlar olacak. Rabbim istikametinde olanlardan cümlemizi eylesin.
Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Gazze’de de soykırım var, unutma, unutturma! Sağlıcakla kalın.