Beynimiz, yaşadığımız her deneyimi kaydeder ve özellikle güçlü duygusal tepkiler oluşturmuş anıları uzun süre saklar. Travmatik bir olay yaşandığında, beynin en önemli bölgelerinden biri olan amigdala aşırı aktif hale gelir. Amigdala, korku ve tehdit algısını yöneten bir merkezdir ve travmatik bir deneyimden sonra sürekli tetikte kalabilir.

Örneğin, çocuklukta şiddete maruz kalan bir bireyin, yetişkinlikte yüksek sesten korkması ya da beklenmedik bir dokunuşa sert tepki vermesi oldukça yaygındır. Bunun sebebi, beynin "savaş ya da kaç" tepkisini sürekli olarak devrede tutmasıdır. Beyindeki bir diğer önemli bölge olan hipokampus, hafıza ve öğrenmeden sorumludur. Travma geçiren bireylerde hipokampusun hacmi küçülebilir ve bu da unutkanlık, odaklanma problemleri ve dissosiyatif (kopuk) anılar yaşanmasına neden olabilir.

Bir diğer kritik beyin bölgesi ise prefrontal kortekstir. Bu bölge, mantıklı düşünme, duygu düzenleme ve karar verme süreçlerini yönetir. Yoğun travmaya maruz kalan bireylerde, prefrontal korteksin aktivitesi azalabilir ve bu da bireyin duygularını kontrol etmesini zorlaştırabilir. Travmanın etkileri yalnızca psikolojik değil, nörolojik olarak da derindir.

Ancak beyin, nöroplastisite denen inanılmaz bir özelliğe sahiptir. Yani, kendini yenileyebilir ve iyileşebilir. Terapi, mindfulness (bilinçli farkındalık) çalışmaları ve güvenli sosyal ilişkiler, beynin yeniden yapılanmasına

Merak ettikleriniz için [email protected] mail adresinden ya da psikologmerveak adlı instagram hesabı üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz.