Etrafımızdaki ülkeler ateş çemberine dönmüşken huzur içinde yaşamaya çalışıyoruz. Tehditler yok mu, var. Her zaman da olacaktır. Muhalefetin öngörüleri haklı çıktı. Suriye’den rejimin katliamından kaçanların Türkiye’ye geldiği günlerde muhalefet partilerinin mensupları, hatta iktidara yakın bazı kalemler bu işin uzun vadede tehlikeli olacağını söyledi, yazdı, çizdiler.
Bunu söylerken de yıllar içinde Suriye ve Afganlıların demografik yapıyı tehdit edebileceğini öngördüler.
Almanya’ya giden Türkler 1970’lerin başından itibaren çocuk başına para almaya başladıkları için çocuk sayısını artırdılar.
Şimdi Türkiye’deki Suriyeliler de öyle.
Çocuk başına 500 TL para alıyorlar. Geçimlerine katkı olur diye sürekli olarak da çocuk yapıyorlar. Türkiye’ye gelen Suriyeli ve Afganlı sayısı da yıl yıl artıyor.
Zulümden kaçana tarih boyunca hep koruyucu olduk.
Fakat Kayseri olaylarını bahane ederek Türkiye ile kısa kısas moduna girip bayrağımıza zarar vermek de kimsenin haddine değildir.
Bayrağımızı indirmeye çalışan ayağından vurularak etkisiz hale getirilmiş.
Hastaneye taşınırken görüntüleri de var.
Biz bu sütunda hep sağduyu çağrısı yaptık. Bundan sonra da öyle gideceğiz.
Çünkü Ekonomiye ve Askeri güce hakim olan ülkeler ‘Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar stratejik bir ülkedir’ inancıyla attığımız her adımı takip ediyor, kurduğumuz her oyunu bozmak istiyorlar.
Belki uzun vadede Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşüne zemin hazırlayacak olan Türkiye-Suriye yakınlaşmasını istemeyenler çoğunlukta.
Onların amacı Türkiye dahil Ortadoğu’daki ülkeler birbiri ile didişsin, İsrail güvende kalsın.
Türk halkı ve sığınmacılar bu oyuna gelmeyecektir.
Sevgili Okurlar,
Erken seçim olur, zamanında seçim olur böyle giderse seçimde biri mülteciler sorunu üç belirleyici etken olacaktır.
1-Hayata Pahalılığı,
2-Suriyeli ve mülteci sorunu ki Afganlı, Iraklıların sayısı da Suriyelilerden geri değil. Nasıl gelmişler nereden girmişler akıl almıyor.
3-Çalışanla ilgili ekonomik düzenlemeler.
Cumhur ittifakı enflasyonlar mücadele ediyor.
Düşer mi?
Akaryakıt fiyatlarını dizginleyemedikten sonra ki litresi 44 TL’ye kadar çıktı hangi ürün fiyatında duraksama yapabileceksiniz.
Yapamazsınız.
Bu çılgın tüketim devam ettiği sürece üretim toplumu olmaya nasıl geçeceksiniz?
Geçemezsiniz.
Mülteciler sorunu ile bitirelim. Türkler, Avrupa’ya davet edilerek gittiler. Zamanla Almanya’da 3 milyona ulaştılar.
Almanya’nın katı kuralları, ağırlıklı Karadenizli olan işçileri o ülkeye adapte etti. Türkiye’de Mültecilere yönelik benzer denetimleri ve hukuku tavizsiz uygulamalıyız ki güvenliğimiz tehdit altına girmesin.
Maalesef şu anda tehdit endişesi var. Zafer Partisinin yükselmesinin sebebi ırkçılık değil bu endişeye vurgu yapmasıdır.
VELİAHT MURAT KURUM MU?
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum yeniden kabineye döndü.
Kurum ile Erdoğan ailesinin arasındaki bağ Cumhurbaşkanı-Bakan’dan öteye geçti. Baba oğul gibiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisinden sonra birisini hazırlıyorsa eğer o da Murat Kurum olabilir.