Toplumsal istikrar aynı zamanda toplumsal gelişme anlamına gelir. Sanayi ve kültürel alt yapısı güçlü olan ülkelerde daima artan bir gelişme tirendi görülür. Bu dirent zamanın akışında daima yukarı bir ivme gösterir. Demokratik olmayan ülkelerde ise her alanda geri kalmışlık kendisini gösterir. Asıl sorumlu olanlar kendileri yerine toplumda bu sorumluluğu başkalarına yıkarak sıyrılıp işin içerisinden çıkmaya çalışırlar.
Şenlikler tam gaz çılgın şekilde tamamlandı. Horonlar tepildi kemençe eşliğinde. Kimsenin aklına önümüzdeki günlerin zorlukları gelmedi. Herkes günlük eğlence peşinde felekten bir gün çalma derdinde oldu. Yine de pek çok insan tatil konusunu lüks bir konu olarak gördü. Eğlenceyi ısrarla takip eden kızların kemerlerinden aşağı asılı boncuk para çantaları ve kaba püskül moda oldu. Hala geleneksel giysilerin vazgeçilmez olduğu bu yıl daha ortaya kondu. Ancak nedense Türkiye’de istikrar kavramı lügat dışında bir anlam ihtiva etmez durumdadır. Zira her geçen gün bir çığ gibi artmakta olan issiz sayısında gözle görülür bir artış görülmektedir. Sayısal verilere aldanmamak gerek. Memleketimize getirilen milyonlarca sığınmacı işgücünde ortaya çıkan açığı belirli oranda kapatıyor.
Maaşallah ulusal (?!..) basınımızda koca bulma, kim kimi aldattı programları hatta penguen belgeselleri ile tam gaz hipnoza devam ediyor. Arada bir ulemadan ara gazı verilerek heyecan yaratılmaya çalışılıyor. Dağvacılar ucuz birahanelerde mutlu olma peşinde. Üniversitelerimizden ses çıkmadığına göre herhalde çoğu kapanmış olmalı, açık ise de demek sadece kapıları açık, beyinler kapalı, yumuk gözle tornistanda tam yol ileri bir anlayışla aman başımıza kazan düşer korkusuyla sus pus olmuş. Velhasılı kelam, mutluyum, mutlusunuz, herkes mutlu şeklinde hayal dünyasında yaşamaktayız.
Halbuki ortam hiç de bu tür basit tutum ve davranışa uygun değildir. Okullar haftaya açılıyor yani ziller çalacak. Milyonlarca genç büyük bir heyecan içerisinde ne olur olsun yarına bir ümit ile bakmaya çalışıyorlar. Pazar yerleri eski şirinliğini kaybetmiş durumda. Alım gücü her gün biraz daha azalmakta. Bu ara dolmuş ücretleri de zam bekliyor. Sanırım bu da çok gecikmez on-on beş gün içerisinde gerçekleşir.