Dünkü Turizm Vurguncuları yazımın üzerine epey arayan oldu. Eksik yazdın dediler. Turizm sorunlar yumağı olup çıktı derken özellikle kayıt dışı konaklamaların ülkenin bir sezonda 400 milyon dolara zarara uğratıldığını söyledi.

O kadar paranın döndüğü işletmelerin o kadar para kazandığı sadece bir sezonda bir o kadar da kayıt dışı kazanç sağlanıyor.

Kimler mi?

Dün yazdım aracılar, komisyoncular, Suriyeliler en az tesis sahibi kadar kazanıyor.

Otele müşteri getirenden tutun da kendisine soru soran Arap turistten komisyon isteyecek kadar alenileşen bu duruma ne yazık ki seyirci kalınıyor.

Nerede ise soluduğu havadan da komisyon istenecek

Bu kadar mı?

Neden?

Aslında hiçbir şeyden, sadece ortadaki boşluktan herkes istifade edebildiğince ediyor.

Yani meydanı boş buldular, atı istedikleri gibi oynatıyorlar.

En fazla 4 aylık turizmin yaşandığı Trabzon ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Iraklısından, Suriyelisinden, Azerisinden, Lübnan, Katarlısından tutun da aklınıza kimler geliyorsa turizmden bir şekilde nasipleniyor.

Eyvallah nasiplenin

Ama bunu yaparken benim devletimin hakkını da verecekseniz aksine zarara uğratmayacaksınız.

Sizlere bu imkânı sağlayan devletimin hakkını yemeyeceksiniz, yedirmeyeceksiniz.

Turizmcimler kızacaklar bana maalesef böyle.

Ama bu işi hakkıyla yapana boynumuz kıldan incedir.

Aslında bu işi adam gibi hakkıyla yapanlara da haksızlık ediliyor.

Soruyorum size

Trabzon, Rize ve diğer illerdeki turizm işletmelerinde, ama şehir içinde ama turizm bölgelerinde yerleşik tesislerde çalışan işçilerin yüzde kaçı sigortalı mesela

Ne kadar sigorta primi ödüyorlar.

Ne kadar vergi veriyorlar

Ben her ay sigortaya 90 bin lira para ödüyorum, üstelik hiçte borcum yok.

Gereğini yapmaktan kaçınan bu işletmelerin kaçında devlet adına hak, hukuk, adalet uygulanıyor.

Kaç işletme kaç kişiyi sigortalı gösteriyor ve primini ödüyor, kazancının ne kadarını vergi veriyor.

Yetmedi

Kendilerine fahiş fiyat uygulandığına inanan özellikle Arap turistler neden köy evlerine veya şehirdeki dairelere kaçıyor.

Bir mısır için bile pazarlık yapan Arap turist için hijyen yer olmasına gerek yok, başını sokacağı bir dam bulsun yeter

Az paraya kalabiliyor.

Köydeki ev sahibi Mehmet Ağa’da kazanıyor, şehirdeki Ahmet Ağa da

Ama kayıt dışı

Vergi vermiyorlar.

Aldıkları parayı hooppp cullop keselerine indiriyor.

O zaman bu tür yerler tespit edilip ruhsatlandırılmalı. Yani kayıt altına alınmalı

Yani vergi kaçırmamalı, yani kazandığından devletin payını vermeli

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Bir sezonda 400 milyon dolar ne demek

Korkunç para.

Bir zamanlar 50 sente muhtaç duruma düşen bu ülkede herkes kazanırken, bizlere bu ortamı sağlayan devletin hakkı nerede.

Çatır çatır devlet payını almalı

Devlet sana yol getirecek, su getirecek her türlü imkânı sağlayacak ama sen devlete karşı olan sorumluluğunu yerine getirmeyeceksin.

Hak var hak

O kadar para kazanacaksın, istediğin fiyatı uygulayacaksın, istediğin gibi at koşturup parana para katacaksın ama sana bu güvenli ortamı sağlayan devletin hakkını da yiyeceksin.

Yok, öyle uç kuruşa beş köfte

Ben nasıl SGK primlerimi, vergimi çatır çatır ödüyorsam ki bu bir vatandaşlık görevidir, herkes üzerine düşeni yapmalı.

Devleti çalmakla zengin olunmaz.