Satranç dendiğinde eğlenceye yönelik kavramlardan birisi akla gelir. Bu nedenle satranç oynayanları dikkatli izlemek gerekir. Bu oyunun oynanmasında aceleciliğe yer yoktur. Satranç kıvrak zekanın bir sonucudur. Satranç adı verilen bu … taş ile oynanan oyun bizde bu oyunun önemi ne yazık ki bundan bir asır önce oynanmaya başladı.
Satranç vizyondur, akıldır, stratejidir. Bu nedenle her ne kadar bir zeka oyunu olarak kabul edilse de kazanmak adına kendi zeka gücünüz yetmez, karşı rakibin hata yapması gerekir.
Bu oyunun önemi kavrandığında hemen şer güçler bu oyunun değil oynanması seyri bile büyük günahlardan olduğuna dair hadisler fetvalar verildi. Zamanda ısrafa yol açmaması için satrancın caiz olmadığına kanaat getirildi. Amma bu oyun otuzlu yıllar olarak bir oyun olduğuna dair resmi dernek statüsüne getirildi.
Ruslar satranca çok büyük önem vermişler okullara, Adriyan Nikolev, Nikolay Sevastolev gibi dünyanın en büyük oyuncuları uzak ve yer küresi arasında satranç oynamaları çok kişinin hafızalarında yer almadı bile. Bu gerçek ile 1990 yılında karşılaştım. Bakü caddelerinde gezerken gözüme beyaz koca taşlardan yontma bir bina ilişti. Hemen böğründe “Şahmat Sarayı” şeklinde bir tabela vardı. Merak ettim ve sorarak burasının meşhur satranç kulübü olduğunu öğrendiğimde ağzım açık kalmıştı. O zaman satranç denilen oyunun önemini daha iyi kavradığımı açık yüreklilikle itiraf edeyim.
Halk evleri Köy Enstitüleri ile okullarımıza giriş yaptı. Bu önemine binaen zekanın gelişmesini önlemek için bu oyuna yasak getirildi. “Hemen ardınca satranç seyretmek bile domuz eti yiyenler gibidir”. Dünya bu oyunun yayılmasına çalışılırken satranca karşı bir savaş açıldı.
Bursa doğumlu olan Yağız Kağan henüz altı yaşında iken bu oyun ile tanıştı. 8 yaşında Avrupa, 10 yaşında Dünya şampiyonu olmuş olan 12 yaşında Grand Master (Büyük Usta) ve 13 yaşında Norveçli, Cauls Nalsen, Wagnus Garden’i 43sn de yenmiş. Kırk hamlelik bu oyun içerisindeki hamleleri ezbere bilmek çok önemlidir. Şahı sırtlamaya çalışırken şahmat olduk.