Dünkü yazımda değindim, anlatmaya çalıştım. Dünden bugüne yaşanan gelişmelerle ilgili bugün de aynı konu üzerinde düşüncelerimi siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.
Aslında bugün yaşananların temelinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi konutunda ziyaretiyle başlamıştı.
Devlet Bahçeli ile iki kez özel görüşme yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geleceğin Türkiye’sinin yeniden inşası için önemli hamleler yapılıyor diye yorumlanmıştı.
Cumhur İttifakı ortağı AK Parti ve MHP’nin özellikle İsrail’in akıl almaz, anlaşılmaz tavırlarıyla dört bir tarafa savaş açarak sözde vadedilmiş toprakları ede etmeye çalışması başta Türkiye ve komşularının yeni hamleler yapmasına da sebep olmuştur.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nin açılışında DEM Milletvekillerinin elini sıkması, akabinde terör elebaşısının, Türkiye’deki terörün bitirilmesi şartıyla ev hapsine çıkarılmasını istemesi dünkü grup toplantısında da bölücü başının Meclisteki temsilclieri DEM’lilerle terör örgütünün lağvedilmesi çağrısında bulunmasını ülkenin menfaati için hazmederiz açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Elbette Irak Kürt Yönetim Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin bölgesindeki seçimlerden önce Türkiye’yi ziyaret edip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi
Ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in beş günlük Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni ziyaretinden önce Edirne E Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ile aynı cezaevinde aynı suçtan tutuklu bulunan eski Diyarbakır Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’yı ziyaret etmesi her ne kadar Türk insanını incitse de yeni bir dönemin başlatıldığını görüyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son grup toplantısında “Terörün olmadığı Türkiye inşa edelim” açıklamaları da bir o kadar geniş yankı uyandırdı.
Elbette Türkiye’de iktidarı da muhalefeti de bir araya getiren, aynı noktada buluşmasını sağlayan temel ilke ülke menfaatidir.
Hiçbir siyasi çıkar ve amaç gözetmeksizin, söz konusu vatanda gerisi teferruattır düşüncesinden hareketle bugün bir ve beraber olma günüdür.
Dünyanın katili İsral’in bir yılı aşkın süredir Filistin’de kan akıtmaya devam ederken, yaşına basmamış bebekleri katlederken Türkiye’ye ve diğer Arap ülkelerine korku salıp tehdit ederken iktidarı da muhalefeti de Türkiye’nin menfaatinde aynı noktada buluşması devlet adamlığının sorumluluğu gereğidir.
Eğer İsrail ve hamisi ABD’nin Türkiye’nin güneyinde ikinci bir İsrail devletini, sözde Kürdistan devletinin kurulmasını engellemek, hepimiz bir olmalıyız.
İri olmalıyız
Diri olmalıyız
İktidarı muhalefeti, alevisi sunniyi, abazası çerkezi, kürdü Türkü hepimiz vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için, Türkiye’yi tehdit eden ve edecek olan güçlere karşı güç birliği oluşturmamız hepimizin asli görevidir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de diğer muhalefetin de ne yaptığını çok iyi bildiğini düşünüyorum.
Söz konusu vatansa ve gerisi teferruatsa kimse art niyet aramasın.
Devlet Bahçeli’nin dediği gibi, 22 Ekim bir milattır,
Kim istemez terörsüz bir Türkiye’yi.
Sadece düşmanlarımız istemez.