Transfer dönemlerinde taraftarların büyük baskısına direnemeyen, teknik direktörlerin aşırı isteklerine ‘ O kadar da değil hocam’ diyemeyen yönetimlerin teslimiyeti..

Ve de bazı hünerli menajerlerin! marifetleri yüzünden yaşanan anlamsız, mantıksız transfer savurganlıkları sebebiyle Süper Lig için konuşursak en tepedekinden en diptekine kadar bütün kulüpler bataktadır.
Gelinen noktada hepsi açıklanmamış  bir  iflas halindedir.
Diğerleri bizi ilgilendirmez ama Trabzonspor’un durumu hepten içler acısıdır.
Sayın başkan Ertuğrul Doğan’ın ifadesiyle geliri sıfırdır, rutin giderleri için de her ay 50 milyon liraya ihtiyaç vardır.
Milyon deyince söylemesi kolay geliyor da   eski parayla 50 trilyon..
İnsanın dudağını uçuklatır. 
İktisat mezunuyum lakin  yazmaya kalksam sıfırların doğru olacağından emin değilim..
Sağ olsun  bence Trabzonspor’un en büyük şansı  Başkan Ertuğrul Doğan kahramanca direniyor lakin ne kadar ,nereye kadar..
Para basma makinen olsa yetiştiremezsin..
Bunun için Trabzonspor yoluna çok gerçekçi ve isabetli kararlar alarak  yapacağı planlama ile devam etmek zorundadır. İlk olarak ta şu ara dönemde  takas haricinde transfer işine bulaşmayacaksın.
‘Stopere, orta sahaya oyuncu lazım’ demeyeceksin..
Aksine, para eden oyuncuna talipli varsa hiç düşünmeden vereceksin..
‘Şunlar, şunlar kalacak, bunlar gidecek’ diye de gerçekçi bir yaklaşımla önümüzdeki sezonun planlamasını yapacaksın.
Kaldı ki biz bu transfer işini istisnalar hariç hiç beceremedik.
Sürekli yazıp söylediğimiz gibi Trabzonspor en azından şu 10 senede alacağı bir oyuncudan vazgeçip bu parayla döviz, altın, arsa, bina, alsaydı şimdi değil Türkiye’nin  Dünyanın en zengin kulüpleri arasındaydı. Bıraktık son 10 seneyi son birkaç yıla bakarsak 2 milyon Euro bonservisle 3 yıllık 95 milyon TL garanti ücrete imza atan Umut Bozok , 3  milyon Euro bonservisiyle  Bardhi , 1.3 milyon Euro’luk sanal stoper  Fernandez'i ,ıskartaya çıkarılan 950 bin Euro’luk Benkoviç’i  ve de yıllık 2.2 milyon Euro’ya oynayan Denswil’i düşününce birilerinin her transfer deyişinde ben 'Eyvah eyvah' diyorum.

Yanlış o kadar çok ki hangisini yazayım
Bence gereksiz yere kiralanan Berat 33 milyona oynarken, senin şampiyonluğunda tartışmasız en fazla payı olan Uğurcan 28'a  veriyorsan.
 Baka'ya  sözleşme uzatmak için  1.7 milyon  önerirken, ileride olur diyerek  2.3  milyon Euro bonservis parası saydığın  Alanyalı genç  Umut'a yıldız futbolcu  tarifesi uyguluyorsan,  kendisi de ilk yıl için  8 milyon alırken  sıkıştığında imdada yetişen  Enis 3'e talim ediyorsa, hiç sorun yapmasa da yengeler, o takımda kesin bozulur dengeler.
Ki çoktan bozulmuştur da.. 

İşte bundandır ki ara dönemde yoktur transfere gerek.
Trabzonspor’a çok akılcı  bir planlama gerek..
Yoksa çok uzak olmayan bir gelecekte  1461 Trabzon’un ismini ‘Yeni Trabzonspor’ olarak değiştirip yola devam etmek zorunda kalır bu şehir.
Allah korusun..

Ayakta uyuyoruz ayakta!

Düşünüyorum da,  yarım asrı aşan  sayısız  yıllarımızı verip hayatımızın her döneminde birinci önceliğimiz yaptığımız futbolla bu kadar içli dışlı olmuşuz  ama,  demek ki hiçbir şey öğrenememişiz!.
Baksanıza  ,genlerine  ters düşen  yana ve geriye ağırlıklı futbolu için çok eleştirdiğimiz Trabzonspor’un değerli hocası  Abdullah  Avcı meğer ‘ En dikine oynatan teknik direktör’ müş.
Kendisini TV’den izlediğinde dayanamayıp kapatma düğmesine basacak  kadar eski beceresinden uzak görüntü veren Abdulkadir Ömür evladımız  ise  ‘Yılın 10 numarası’ imiş..
Hakem yumruklayan ile ’Silahım olsa hakemi vururdum’ ’diyen başkanlar da  yakın zaman önce  ‘En centilmen’ imiş te, bizim haberimiz yokmuş..
Desenize yıllarca   ayakta uyumuşuz ayakta..
La madem öyle, biri de beni ‘En yakışıklı yazar’ seçse ya!..


Helal olsun..
Darüşşafaka Cemiyeti, 36 yaşındaki oyuncu Kerem Bürsin'in yaptığı bağışla, tam 1000 öğrencinin 8 yıl boyunca tam burslu şekilde okutulacağını açıkladı ..

Dünya ile farkımız!
‘VAR'ın dili aslında çok basit. ' Hakeme ne gördün' diye soruyorlar, cevap onlarınkinden farklıysa ekrana çağırıyorlar. Türkiye'deki sorun, dilde ve gözlerde değil tamamen zihinlerde. Bizim hakemler 'bakarkör'. İstediklerini görüyorlar, istemediklerine bakmıyorlar. Bizim sisteme gerekli olan tek şey, 'vicdan'. Yani bize adalet gerekiyor."(Gürcan Bilgiç)


Hayvanın iki ayaklısından kork!