Hayatın hızlı temposu içinde, çoğu zaman farkında bile olmadan akıp giden bir rutinin içinde kayboluyoruz. Sabahları aceleyle kahvaltımızı yaparken, trafikte bir yerlere yetişmeye çalışırken veya akşam evde yapılacaklar listemizin arasında koştururken, kendimizi ne kadar dinlediğimizi hiç düşündünüz mü?

Danışanlarımın büyük bir kısmı, hayatlarındaki sorunların aslında çok küçük ama görmezden geldikleri detaylardan kaynaklandığını fark ettiklerinde şaşırıyorlar. Çünkü o küçük detaylar, bir araya geldiğinde dev bir yumağa dönüşüyor ve çözülmesi zaman alıyor. Ancak şunu hepimiz biliyoruz ki; büyük değişimler, her zaman küçük adımlarla başlar.

Bir danışanım, evliliğinde sürekli aynı tartışmaları yaşadığını ve bir çözüm bulamadığını anlatıyordu. "Eşimi seviyorum ama artık konuşmalarımız kavgaya dönmeden bitmiyor," dedi bir gün. Ona, "Peki, son kez eşinize teşekkür ettiğiniz zamanı hatırlıyor musunuz?" diye sordum. Bu soru, basit gibi görünebilir ama o an gözlerindeki şaşkınlığı unutamam.

Bazen, bir insana teşekkür etmek, küçük bir not bırakmak ya da içten bir gülümsemeyle gününü güzelleştirmek, mucizeler yaratabilir. Kendimize ve sevdiklerimize göstereceğimiz bu küçük ama anlamlı dokunuşlar, ilişkilere adeta taze bir nefes getirir. Çünkü insanlar, görünmek ve değer görmek isterler.

Eğer hayatınızda bir şeyler yolunda gitmiyorsa, belki de bu küçük adımları atma zamanıdır. Birini arayıp halini hatırını sormak, bir arkadaşınıza "Seninle gurur duyuyorum" demek ya da kendi kendinize "Bugün neyi güzel yaptım?" diye sormak. Hepsi, zincirleme bir değişimin başlangıcı olabilir.

Unutmayın, küçük adımlar atmaktan korkmayın. Çünkü büyük dönüşümlerin sırrı, o küçük ama güçlü dokunuşlarda gizlidir.

Sevgiyle kalın,

Merve Ak