Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın eski silah arkadaşları bir muhalefet hareketi başlatmıştır.

Türkiye’nin İlk Muhalefet Partisi: Terakkiperver Fırka

Bu muhalefetin temel gerekçesi ise kişisel kırgınlıklara dayanıyordu. Zira Milli Mücadele’nin en aktif kahramanlarından olan Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele ve Adnan Adıvar gibi kişilerin Gazi ile araları açılmıştı.

Milli Mücadele’nin tamamlanmasının ardından Gazi Mustafa Kemal’in eski silah arkadaşları yönetimden dışlanmış, mücadeleye sonradan katılanlar ise yeni rejimin gözde elemanları haline gelmişti.

Mustafa Kemal Paşa ile araları açılan Milli Mücadele kahramanları, cumhuriyetin ilanını gazetelerden öğrenmek durumunda kalmışlardı. Mesela Doğu Cephesinde Ermenilere karşı kazandığı zaferle Milli Mücadele’nin en kritik aşamalarından birini başarmış olan Kazım Karabekir, cumhuriyetin ilan edildiğini Trabzon’da gazetelerden öğrenmişti.

Bu kırgınlıkların yanında eski silah arkadaşlarının temel kaygısı, yeni rejimin otoriter bir çizgiye kayacağı endişesiydi. Zira cumhuriyetin ilanı ve Halifeliğin kaldırılmasıyla birlikte mecliste Halk Fırkası’nın karşısında hiçbir dengeleyici güç kalmamıştı.

Bu gücün sistem içinde kontrolsüz kullanımı; yeniden şahıs veya zümre otokrasisinin doğuşunu ve hafızalarda tazeliğini koruyan İttihat ve Terakki Fırkası deneyimini hatırlatıyordu. İkinci kez aynı durumun yaşanmaması için bir muhalefet partisi kurulması fikri böylece gündeme gelmişti.

Esasen bu muhalefetin bir gerekçesi de devrimlerin yarattığı hoşnutsuzluktu. Zira muhaliflere göre değişim, süratli ve inkılapçı bir zihniyetle değil tekâmül şeklinde, evrimsel ve kademe kademe olmalıydı.

Terakkiperver Fırkasının programına bakıldığında ise o devre göre oldukça ilerici vaatlerin olduğu göze çarpmaktadır. Mesela tek dereceli seçim, kadınlara oy hakkı verilmesi, tarafsız ve partisiz bir cumhurbaşkanı olması, liberal bir ekonomi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi esaslar yeni muhalefet partisinin programında yer almıştır.

Muhalefet partisinin resmen kurulmasını sağlayan gelişme ise o dönemin İmar ve İskân Bakanı hakkında verilen bir gensoru önergesiydi. Bu önergenin kabulü sonunda Halk Fırkasından istifalar başlamış ve 17 Kasım 1924’de Türkiye’nin ilk muhalefet partisi kurulmuştur.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kuruluşundan itibaren iktidar kanadında oluşan tepkiler, 13 Şubat 1925’te Şeyh Sait İsyanının patlak vermesiyle daha da şiddetlenmiştir. Zira iktidara göre isyanın arkasında Terakkiperver Fırka vardı.

Muhalefete göre isyan, vali ve kaymakamların yeteneksizliğinden kaynaklanıyordu ve bastırılması için olağanüstü önlemler almaya gerek yoktu. Fakat Halk Fırkası, isyanın hemen ardından olağanüstü bir yasa olan Takrir-i Sükûn Kanunu’nu kabul etmiş ve İstiklal Mahkemelerini kurarak yargılamalara başlamıştır.

Bu sürecin sonunda Hükümet, irticayı körüklediği gerekçesiyle Takriri Sükûn Kanunu’na dayanarak 3 Haziran 1925 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Terakkiperver Fırkanın kapatılması kararını vermiştir.

Böylece Türkiye’nin ilk çok partili hayata geçiş denemesi sadece 6 ay sürmüştür. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın eski ve şöhretli silah arkadaşlarının bazıları İzmir suikastı davasında yargılanmış ve mahkûm edilmiş,  bazıları ülke dışına çıkmak zorunda kalmış, bir kısmı ise göz hapsinde tutulmuş, bazıları da İsmet Paşa Cumhurbaşkanı olana kadar bir daha aktif siyasete katılamamıştır.

Böylece genç Türkiye, yeni rejimini demokrasi ile taçlandırma fırsatını elinden kaçırmış, Türk Milleti çok partili hayata geçiş için uzun bir süre beklemek durumunda kalmıştır.