Uzun zaman oldu siyaset konulu yazı yazmadım. Ne yalan söyleyeyim siyasetten soğudum desem yeridir. Son dönemde bağımsız ve diğer partilerden seçilmiş belediye başkanlarının Ak Partiye olan katılımlarını gördükçe yeni dönemde de siyasetin pek değişmeyeceğine bir kez daha karar verdim.
Her ne kadar söylemlerde “Yeni dönem” denilse de iktidar kanadında eski siyasi hamlelerle yola devam ediliyor. Ana muhalefet CHP ise hem sandıktan başarılı çıktı hem de bu başarıyı Genel Başkan Özgür Özel ile birlikte şimdilik devam ettiriyor diyebiliriz.
Yerel seçimlerin üzerinden yedi ayı aşkın bir zaman geçti. Sandıkta çıkan sonuçlarda verilen mesajı genel olarak en iyi CHP aldı diyebiliriz. Zira Genel Başkan Özgür Özel’in söylemleri de eylemleri de yerinde ve tutarlı. Sadece meclis açılışında Cumhurbaşkanı gelince ayağa kalkması bile sandıkta verilen mesajı aldığının göstergesidir.
Ak Parti sandıkta verilen mesajın gereğini ilk olarak ekonomiyi düzelterek yapması bekleniyor. Ekonominin düzelmesi de bu saatten sonra tam yol üretimden geçer fakat üretimi de bunca yıl hazıra dayalı şu faiz ortamında yapmak çok zor. Köye, tarım, hayvancılık ve ağır sanayiye tam dönüş olmadıktan sonra ekonominin güzel günler görmesi mucize gibi.
Anayasa çalışmaları ve yeni açılım sürecinde Ak Parti tabanından eski desteği görebilir mi, bilmem. Fakat görünen o ki; Ak Parti kongre sürecine girdi ve taban artık yukarıdan atanan değil temayüllerden çıkan ve delegenin seçtiği başkanların göreve gelmesini istiyor.
Artık il ve ilçe kongreleri seçimli geçmeli. Adayların listelerin yarıştığı tam demokratik ortamın olduğu bir kongre olmalı. Esasen en büyük değişim parti merkez yürütme kurulunda olmalı. Kaybedilen belediyelerin sorumlularının halen daha görevlerinde olmaları, iktidar kanadında bir şey değişmediğinin de bir diğer göstergesi gibi duruyor.
Yeni söylemler ve projelere bakılırsa partiler bu dönem ılımlı siyaset yapma yoluna gidecek. Fakat bu yolda denenmeyen strateji ve yol kalmadı gibi. Seçmen artık kavga gürültü değil, sorunların ortak paydada çözüleceği bir siyaset istiyor.
Bu siyaset ortamında bir de kararsızlar ve sandığa gitmeyenler var ki onlar da beklentilerini yeni kurulacak parti ve oluşumlarda arayacak gibi. Etrafımızın ateş çemberi olduğu, ekonominin dar boğazdan geçtiği şu günlerde ayrıştırmadan milli birlik ve beraberliğe önem verenler hiç şüphesiz bu yeni dönemde daha çok dikkat çekecek.
Esasen mesaj almasını bilen herkes için net. Bundan sonra seçmen için de siyasetçi için de eski politikaların çok makbul olacağını hiç sanmıyorum.
Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Gazze’de soykırım var, unutma, unutturma! Sağlıcakla kalın.