Bir çocuk düşünün,  beslenme çantasını açıp yemeğini yiyemiyor. Bir kenara atıyor, ekmek arası hazırlanmış peynir domatesi. Okuldaki bazı öğrenciler alay eder, zorbalık yapar diye korkuyor. Zorbalığa uğramaktansa aç kalmayı yeğliyor.

Geçen haftaki yazımızda okullarda ne tür konularda zorbalık yapıldığını detaylıca anlatmıştık.

Hem fiziki, hem sözel hem de psikolojik şiddet, okulları yangın yerine çevirmiş.

Ve maalesef bunun önü alınamıyor.

Çünkü öğrencinin kabahatinin sorgulanmadığı ve cezalandırılmadığı bir sistem var.

Peki zorbalık yapan çocukların aileleri?..

Onlar bu durumdan ne kadar sorumlular?

Nasıl bir veli kimliğine sahipler.

Çünkü bu sorunun temel sebepleri arasında evde yaşananlar var. Çocuğun geldiği aile yapısı var.

Çocuğu ile ilgili şikayetler aklatıldığında çoğu veli, ‘hiçbir şeyi’ kabul etmiyor.

‘Yalan söylüyor çocuğunuz, zorbalık yapıyor’ denildiğinde ‘hayır yapmaz’ diyor.

Eskiden, eti senin kemiği benim anlayışı hakimdi.

Şimdi ‘Ne yaparsa yapsın haklıdır!..’

Çünkü o da baş edemiyor çocuğu ile.

Çoğu veli çocuğundan çekiniyor!

Anne baba otoritesi yok.

Çocuk ne derse o oluyor.

‘Prensin sen;  prensessin, bir tanesin, herkesten kıymetlisin, sözleriyle büyüyor!

Öyle, ‘bak evladım karıncayı bile incitme, düşene bir tekme de sen vurma’ yok.

‘Ne yaparsan yap, senin mutluluğun her şeyden önemli’ sözleri var!

Abarttığımı düşününler olabilir fakat akranlarını  bu derece eziyor olmak başka neyle açıklanabilir ?

Bu kadar yıkıcı olmanın arkasında ne olabilir?

Bazı evlerde ise göz ardı edilemeyecek türden şiddet var.

Onunla büyüyor çocuk!

Hayli çarpıcı bir araştırma yapılmış.

Evde çok fazla tartışan, kavga eden ebeveynlerle büyüyen çocuğun, beyin görüntüleme sonuçlarının savaştaki bir erkeğin psikolojisi ile çok benzer olduğu ortaya çıkmış.

Ne büyük bir zarar düşünsenize!

Savaş ortamı ile aynı etkiyi yaratıyor çocukta.

Ölümle burun buruna olunan ortamla aynı!

İlgilenenler için yazıyorum. Araştırma Journal Of Family Psychology’de yayımlanmış.

Bu hararetli ev ortamında bulunan çocuklar, diğer çocuklara göre kızgınlığı ve mutluluğu daha değişik algılıyor.

Böyle yetişen, böyle hisseden çocuklar, okula gidiyor sosyal hayata karışıyor.

Savaş gören çocuk ile görmeyen çocuk aynı sırada oturuyor!

Evde Tik Tok’ta dijital dizi platformlarında  geziniyor.

Okulda ise bu tür öğrenci ile öğretmen baş edemiyor.

Okul idaresi özel okul mantığı ile hareket ediyor.

Velileri ürkütmek istemiyor

Zorbalığa uğrayan çocuklar perişan ediliyor.

Her gelen nesil bir diğerini aratıyor.

Olan hepimize oluyor!