Bölücü terör başı Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde paketlenip Türkiye’ye getirilmesinden bir ay sonra sağlık sorunları gerekçesiyle 21 Mart 1999’da Amerika’ya giden yani Öcalan’ı alıp Gülen’i verdiğimiz tarihin üzerinden 25 yıl geçmişken,
Çeyrek asır sonra ABD’de FETÖ liderinin öldüğü gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü lideri ile ilgili yaptığı şok edici açıklamaların yankıları devam ederken,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya, ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada’nın oluşturduğu Uluslararası Birliği G-7 karşı kurulan BRİCS zirvesi Rusya’nın Kazan şehrinde devam ederken;
Türkiye’nin kalbi Ankara’nın Kazan ilçesindeki hain saldırıda 5 vatan evladını şehit vermemizin acısını yüreğimizde yaşıyoruz.
Cengiz Coşkun, Zahide Güçlü, Hasan Hüseyin Canbaz, Atakan Şahin Erdoğan ve Murat Arslan şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Kaan, Gökbey, Anka ve Hürkuş’un üretildiği TUSAŞ Savunma Sanayinde görev yapan 17 bin çalışan Türk milletinin birer evladıdır.
Onlar bizim çocuklarımızdır.
Dün ASELSAN bugün TUSAŞ
Geçtiğimiz yıllarda ASELSAN’da çalışan genç mühendislerin akıl almaz ölümlerin sırrı hala çözülemezken maksadın Türkiye’ninmilli savunma sanayini sekteye uğratma çabası olduğunu biliyoruz.
Bu düşüncede olanların hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacağını da biliyor ve inanıyoruz.
Türkiye’nin huzurunu bozmaya çalışan tüm terör saldırılarını lanetliyor ve kınıyorum.
Alçakla ve şerefsizce yapılan hain saldırıları lanetliyor ve kınıyorum.
Şehit olan evlatlarımızın hesabı elbette sorulacaktır,
Türkiye’nin dünyada daha güçlü bir ülke haline gelmesini ve Milli Savunma Sanayi’nin gelişimini sağlayan TUSAŞ ve ASELSAN gözbebeğimizdir.
Hain saldırılarının amacı Türkiye’nin bu milli silah sanayini sekteye uğratmak, gelişimi engellemek, G-7’deki ülkelere bağımlı bırakmaktır.
Daha da açıkçası tam bağımsızlığımızı bağımlı hale getirmeye çalışan alçak ve şerefsizlerin belli güç odaklarının maşası olmaya devam etmesidir.
Başaramayacaklar
Türkiye güçlü bir ülkedir
Türkiye milli savunma sanayisi ile milli silah ve teçhizatlarıyla dünyaya korku salar hale gelmesi elbette birilerini rahatsız edecektir.
Başta BM’nin 5’i ile G-7’nin 7 ülkesidir.
Ama yılmayacağız, çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz.
İsrail’in sözde kendisine vat edilmiş toprakların hayalperestliğine kapılarak Orta Doğu’yu yakıp yıkıp gittiği bir süreçte, Türkiye’nin sınırına dayanmayı amaç edindiği bir dönemde daha dikkatli ve tedbirli davranılmalı, ağzımızdan çıkacak her kelimeyi hesap ederek sarf etmeliyiz.
Kelimeleri süzgeçten geçirerek söylemeliyiz.
Terör örgütü liderinin ne amaçla olursa olsun, TBMM’ye konuşmaya davet edilmesine bir cevap niteliği olarak mı düşünülür yoksa Rusya’nın Kazan kentinde dünyanın 7 terörist ülkesine kazan kaldıran bir oluşuma Kahraman Kazan’a alçakça ve haince saldırı ile misilleme yapılması mı düşünülür bilmiyorum ama herkes ağzından çıkanın nereye varacağının hesabını yapmalı.
Terörist başını Kenya’dan alıp birkaç gün sonra ABD’ye verdiğimiz FETÖ başının öldüğü günde tecridinin kaldırılması ve TBMM’de DEM Grubunda terör örgütünün lağvedilmesi hususunda konuşturulma düşüncesi Türk milleti tarafından zamansız ve bir o kadar da yanlış olarak değerlendirildi.
Evet, biz Türk’üz
Korkmayız, çekinmeyiz, gerektiğinde canımızı da seve seve de veririz ama akli selim davranmalı ve ona göre de hareket etmeliyiz.
Elbette iyi niyetten şüphemiz yoktur ancak zaman ve zemin ortamı iyi düşünülmelidir.
TÜSAS hain saldırısının hemen akabinde de PKK karargâhlarının imha edilmesi acımızı bir nebze hafifletirken bunun için hiçbir nedenin beklenilmemesi ve 7-24 dünya başlarına yıkılmalıdır.
Evet, acımız derindir ama başımız dik, alnımız ak, göğsümüz de imanla doludur.
İran Cumhurbaşkanı İsmail Reisi’nin öldüğü uçak kazası ile HAMAS Lideri’nin öldürüldüğü hain saldırı sonrası birer gün yas ilan edilen ve bugün 5 şehit ve 22 yaralımızın olduğu ülkemizde 3 günlük yas ilan edilmelidir.
İran ve Filistin’den de aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.